Bafra ilçesinde, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından yapılan bir imza kampanyası sırasında, partinin Cumhurbaşkanı adayı olan Ekrem İmamoğlu’nun serbest bırakılması amacıyla bir stant kuruldu. Ancak bu etkinlik, partinin Kadın Kolları Başkanı Hülya Bayraktar ve partili Leyla Demir’in iki kişi tarafından taşlarla ve fiziksel bir saldırıya uğramasıyla gölgelenmiştir. CHP üyeleri, Bafra Emniyet Müdürlüğü önünde bir basın toplantısı düzenleyerek bu saldırıya karşı tepkilerini dile getirdi.
Siyasi Saldırılar ve İfade Özgürlüğü
CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ, açıklamasında şunları belirtti:
“Bu saldırı, sadece partimize değil, aynı zamanda demokrasiye, ifade özgürlüğüne ve halkın iradesine yönelik bir saldırıdır. Son zamanlarda iktidar tarafından muhalefete karşı sergilenen düşmanca tutumun bir uzantısı olarak görülen bu olay, ‘telef’ şeklindeki tehditkar söylemlerin doğrudan bir sonuçtur. Bu tür şiddeti teşvik eden anlayışı reddediyoruz. Bu tür bir dilden cesaret alanların, demokratik haklarımıza saygı göstermede oldukça sabırsız bir noktaya geldiğini görmekteyiz. İki genç kadının !doğru ve yanlışlıların! ifadesi olarak, bu saldırgan zihniyetin en üst düzeyde sorgulanması gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, halkın iradesiyle seçilmiş olan Ekrem İmamoğlu’nun serbest bırakılması için başlatmış olduğumuz imza kampanyası, bu tür saldırılara rağmen yılmadan, korkmadan devam edecektir.”
Saldırı Anı ve Sonrası
Saldırıya uğrayan Hülya Bayraktar, yaşadıklarını şu sözlerle özetledi: “Hak, hukuk ve adalet mücadelesinde böyle bir olayla karşılaşmanın üzüntüsünü yaşıyorum. Mücadelemize devam edeceğiz. Yılmayacağız, korkmayacağız. Etkinliğimiz sırasında saldırıya uğradım; saçlarımdan sürüklenip tekme yedim.”
Saldırıların Sürekliliği ve Toplum Üzerindeki Etkisi
CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, saldırının toplumda yarattığı hissiyatı dile getirerek, “Bu saldırı, geçmişte yaşananların bir devamı ve gelecekte olası yeni saldırıların bir habercisi.” ifadelerini kullandı. Çan, ayrıca Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik yaptığı bir cenaze çıkışındaki “telef” ifadesinin ardından, bu tür saldırıların cesaret bulduğunu belirtti. “Bu olay, siyasi dillerin ne derece zarar verici hale geldiğinin bir göstergesidir. Bu tür bir şiddet, yalnızca parti üyelerimize değil, bütün bir demokrasi anlayışına saldırıdır.” dedi.
Son olarak, Çan, Bafra’daki saldırının ardından ilçe başkanının hızlı bir şekilde olayın takipçisi olması ve avukatlara teşekkür ederek sürecin adli açıdan da izlenileceğini belirtti. Bütün bu yaşananlar, siyasi alandaki gerilim ve şiddetin ne derece tırmandığını gözler önüne seriyor.