CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Türkiye’deki güncel yargı süreçlerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle 99 sanıklı ikinci Saraçhane davasının duruşmasının 3 Ekim 2023 tarihine ertelenmesi, Gökçen’in tepkisini çekti. Gökçen, tutuklu gençlerin derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu ve konuyla ilgili düşüncelerini yazılı bir açıklama ile duyurdu.
Beraat Kararlarının Gecikmesi Üzerine Eleştiriler
Gökçen, “Bugün (3 Ekim 2023) Çağlayan Adliyesinde başlayan yargılamanın bir sonraki duruşması 3 Ekim’de gerçekleşecek,” diyerek duruşmanın sıklıkla ertelenmesinin sorgulanması gerektiğini belirtti. Mahkemelerin, işledikleri suçların gerçekten suç olmaması durumunda bile hala cezalandırmaktan çekinmelerinin altında yatan sorunları vurguladı. Gökçen, İstanbul Valiliği tarafından alınan eylem yasaklarının yasallığını sorgulayarak, “Bu yasağın dayandığı kanun maddesi yürürlükte değil. Gerekçe olarak sunulan sebepler de gerçekle örtüşmüyor,” diye ekledi. Yasakların gereksiz olduğunu ve mevcut yasalarla çeliştiğini belirtti.
Adliyede Yaşanan Sorunlar ve Toplumsal Tepki
Gökçen, adliyede yaşanan olumsuzlukların sadece duruşma ile sınırlı olmadığını ifade etti. Adliye çevresinde tüm meydanların polislerce kapatılmasının halkın adliye binasına girmesine engel oluşturduğunu, bu durumun da adli işlemleri olan vatandaşlar için sorun yarattığını vurguladı. Ayrıca, karar verme süreçlerinin adaletin sağlanmadığı bir hale geldiğini ve “40 kişilik salonlarda 100 kişinin yargılandığı” bir ortamda adaletin mümkün olamayacağını aktardı. “Siz bu gençleri utanmadan yargı sopasıyla korkutmaya çalıştıkça, onlar daha da dirençle mücadele edecekler,” diyerek, gençlerin karşılaştığı zorluklara karşı birlikte hareket etme çağrısında bulundu.
Gençlerin Mücadelesine Destek
Son olarak Gökçen, gençlerin yalnızca yargı süreçleri ile değil, aynı zamanda tüm yaşanan haksızlıklarla da mücadele edeceklerini belirtti. “Tutuklu gençleri derhal serbest bırakın!” diyerek, bu meseleyi tüm toplumun sorunu olarak gördü. Bu açıklamalar, Türkiye’deki adalet sistemi ve özgürlükler konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirmeyi amaçlıyor. Gökçen’in ifadeleri, toplumdaki farklı kesimlerin, özellikle de gençlerin, adalet arayışına dair kararlılıklarını vurgulayan bir mesaj taşıyor.
Gökçen’in açıklamaları, mücadelenin önemini ve adalet arayışının toplumsal bir ihtiyaç olduğunu ortaya koymaktadır. Yaşanan yargı gecikmeleri ve gençlerin haksız yere tutuklanması, ülkedeki demokrasi ve özgürlükler konusundaki eleştirileri artırmaktadır. Bu bağlamda, toplumun çeşitli kesimlerinin bir araya gelmesi ve adalet istemesi, demokratik bir sürecin önemli bir parçası olarak değerlendirilmektedir.