1. Haberler
  2. SPOR
  3. Cesaretin Yalnızlığı: Yiğitler Neden Unutuldu?

Cesaretin Yalnızlığı: Yiğitler Neden Unutuldu?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cesaretin Önemi ve Günümüzde Tekrar Etkisi

Eskiden cesur adamlar toplumda en saygın bireyler olarak kabul edilirdi. “Yiğidin hakkını yiğide vermek” kültürü, erdemli bir davranış biçimi olarak öne çıkmaktaydı. İnsanların mahallede, köyde ya da şehirde mert kişilere saygı duyması beklenirken, günümüzde cesaretin yerini korkaklık almaya başlamış. Artık cesurlar, yalnızlaşırken, korkaklar kalabalık oluşturuyor. Sanki görünmez bir el, cesaretin köklerini budayıp, mertliğin sesini kıstı.

Bugün insanlar çoğunlukla susmayı, yanlış gördüklerini görmezden gelmeyi, haksızlığa uğradıklarında kenara çekilmeyi tercih ediyor. Doğru olanı savunmak yerine gücü elinde tutana yamanmak, bir nevi sosyal huzur arayışı haline gelmiş. Mertlik, artık “sorun çıkaran” bir nitelik olarak görülmekte. Cesurluk, bir bedel ödemeyi gerektirmekte ve bu bedel bazen yalnızlık, bazen dışlanmak, hatta sevdiklerinden uzak düşmek anlamına geliyor. Çevremize baktığımızda, haklarını savunabilen, yanlışlara ses çıkarabilen kaç kişi bulabiliyoruz? Tarih, cesurların yazdığı destanlarla dolu olsa da, günümüzde cesur olmanın getirdiği yalnızlığın ağırlığını taşımak pek de kolay değil.

Özellikle zor zamanlar, yiğitlerin yalnız kalmasına neden oluyor; fakat unutulmamalıdır ki tarih, cesurların hikayeleriyle yazılıyor. Vatanı için her türlü fedakarlığı göze alanlar, en zor koşullarda dahi davasından vazgeçmeyenler, halkı için mücadele edenler, tüm bu cesaretleri sayesinde tarihe adlarını kazıyorlar. Bugün korkakların kalabalık olması, bu değerlerin ne denli önem taşıdığını gözler önüne seriyor. Korkaklar, güçlünün yanında durmayı marifet sayarken, cesurların yürekleri ve inançları onları her zaman hatırlanır kılmakta.

Unutulmaması gereken bir gerçek var: Korkaklar tarih sayfalarında kaybolacakken, cesurlar hafızalarda kalacak. Zamanla, menfaat için eğilen ve rüzgâra göre yön değiştirenlerin kaybolup gideceği, ancak cesurların isimlerinin kalıcı olacağı gerçeği değişmeyecek. Zor zamanlar, cesur insanların yalnız kalmasına sebep olabilir; ancak bedel ödeyenler asla kaybetmez. Kaybedenler, korkup sessiz kalanlardır. Cesaret, bulaşıcı bir virüs gibi insanları etkiler; bir kişi cesur davrandığında, çevresi de bu cesaretten etkilenir. Belki bu yüzden korkaklar, cesurların yalnız kalmasını arzu ederler. Çünkü birlikte hareket ettiklerinde durdurulamaz bir güç oluşturan cesurlar, korkakların varlığını tehdit eder.

En karanlık zamanlarda bile, küçük bir ışık bile her yeri aydınlatmaya yetecek muazzam bir güçtür. Bu ışık, senin cesaretin olabilir. Yalnız kalmaktan korkma; doğru bildiğinden şaşma. Nihayetinde, yalnız cesurların yazdığı destanların kalıcılığı, toplumun geleceği adına en büyük umudu taşımaktadır. Bu nedenle cesaretin yeniden değer kazanması ve hayat bulması, her birimizin bireysel fedakarlıklarıyla mümkün olacaktır.

Cesaretin Yalnızlığı: Yiğitler Neden Unutuldu?
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Agora Gündem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!