İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, toplu iş sözleşmesi görüşmelerine dair önemli bir açıklamada bulundu. Başkan Tugay, sendika yetkilileri tarafından sürecin dar bir pazarlığa çekildiğini öne sürerken, bu sürecin yalnızca bir ücret anlaşmazlığı olmaktan öte daha geniş kapsamlı sorunları barındırdığını ifade etti.
Tugay’ın açıklamalarına göre:
Kısır bir pazarlık ortamı
Tugay, toplu iş sözleşmesi sürecinin, sendika yetkililerinin etkisiyle dar bir pazarlığa dönüşmüş olduğunu belirtti. Bu durumun, görünürde bir ücret anlaşmazlığı olarak algılanabileceğini, fakat aslında temel bazı sorunların da gündeme gelmesi gerektiğini vurguladı. Tugay, İzmir halkının bu süreçte diğer önemli konuları ve görüşlerini de dikkate alması gerektiğini ifade etti. Bu bağlamda şu soruları gündeme getirdi:
- a) İstanbul Belediyelerine yönelik operasyonlar gündeme gelirken, İzmir’de neden grev mitingi yapılmasını anlayamıyoruz?
- b) Kamu kaynağını kesen bir iktidara karşı kitlesel bir eylem yapılmamasını ne şekilde yorumlayabiliriz?
- c) Kamu çalışanlarının grev yaptığı takdirde, bu durumun mağdurunun İzmir halkı olacağının farkında mısınız?
- d) Bütçeyi ayrıntılı bir şekilde açıkladıktan sonra, uzlaşmaya kapalı teklifler sunulmasının sebebi nedir?
Tarihsel sorumluluk ve halka güven
Cemil Tugay, baskı ve otokrasi karşısında ortak bir mücadele vermenin tarihsel bir sorumluluk olduğunu hatırlattı. İzmir halkı ile birlikte işçiler ve emekçilerle dayanışma içinde olacağını bildiren Tugay, baskı ve tehditlere boyun eğmeyeceğini, tutabileceği sözleri vereceğini ve sorumsuz davranmayacağını ifade etti. Eğer bu uzlaşmaz tutum devam ederse, sendika yetkilileri tarafından sunulan tüm teklifleri İzmir halkının onayına sunma kararı alacağını açıkladı. Tugay, sendika yetkililerinin makul sınırları aşan yaklaşımlarına karşı halkın ve işçilerin sağduyusuna güvendiğini vurguladı.
Bu açıklamalarla birlikte, İstanbul’daki belediyelere yapılan operasyonlar ile İzmir’deki süreç arasındaki paralellikler de gündeme gelmiş oldu. Tugay, bu tür eylemlerin neden İzmir’de geçerli olmadığını sorgularken, İzmir halkının kamusal hizmetler konusunda yaşadığı sıkıntıların da göz önünde bulundurulması gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, kamu işçileri ve emekçilerin grevlerinin sonuçlarının yalnızca kendilerini değil, İzmir halkını da etkileyeceğine dikkat çekti.
Özetle, Cemil Tugay’ın bu açıklamaları, toplu iş sözleşmesi sürecinde yaşanan gerginliği ve tartışmaları ele alırken, aynı zamanda yerel siyasi dinamiklerin de sorgulanmasına vesile oldu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, hem işçi hakları hem de kamu yararı gözetilerek bir çözüm bulunması için uzlaşmacı bir yaklaşımın benimsenmesini talep ettiğini göstermiştir.