Numan Kurtulmuş, Üsküdar Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen “Türk Devletleri Yüzyılı’nda Ceditçiliğin Ufukları Uluslararası Sempozyumu”na katıldı. Sempozyum, TBMM’nin Meclis Tören Salonu’nda gerçekleştirildi. Kurtulmuş, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, dünya siyasetindeki dengelerin değiştiğine dikkat çekerek, “ceditçilik fikri” üzerinden atılacak adımların İslam’ın üçüncü büyük yürüyüşü olarak kabul edileceğini ifade etti.
Kurtulmuş, İslam’ın ilk yürüyüşünün Hz. Muhammed ve dört halife döneminde şekillendiğini belirtti. Anadolu toprakları ve Avrupa’nın çeşitli yerlerine kadar uzanan İslam’ın ikinci yürüyüşünün, Müslüman ülkelere ve Türk toplumuna önemli katkılar sağladığını vurguladı. Ayrıca, 7. yüzyılda Türklerin İslam’la tanıştığı dönemden sonra, Orta Asya ve Anadolu’da büyük medeniyetlerin inşa edildiğini hatırlattı. 19. ve 20. yüzyıl boyunca dünya üzerindeki çöküşlerin Türk dünyasında yeni bir kimliğin oluşmasına yol açtığını ifade etti.
Kurtulmuş, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin dağılmasıyla Türk dünyasının kimliğine kavuştuğunu, siyasi bağımsızlığın ardından ekonomik bağımsızlık süreçlerine giriş yapıldığını belirtti. Bu sürecin Özbekistan, Kazakistan ve Azerbaycan’da gözlemlendiğini dile getirdi. İslam’ın kökleriyle buluşması ve Türk dünyasının bu buluşmaya öncülük etmesinin, büyük medeniyetin üçüncü büyük çıkışını sağlayacağını ekledi.
“Ceditçilik Sempozyumu’nu her yıl bir başka Türk devletinde gerçekleştirelim”
Ceditçilik Hareketi’nin anlaşılması gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, tarihi bağlamda büyük değişimlerin yaşandığını ifade etti. Ceditçilik Hareketi’nin “yeni bir arayış” üzerinde yoğunlaştığına dikkat çekti. Bu harekete dair değerli fikirlerin günümüze tercüme edilmesi gerektiğini belirtti. Kurtulmuş, Ceditçilik Sempozyumu’nun TBMM çatısı altında tartışılmasının önemli bir adım olduğunu, bu sempozyumun her yıl farklı bir Türk devletinde gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etti.
“Ceditçilik Hareketi’nin mutlak bir siyasi ufka sahip olduğunu da söylememiz lazım”
Ceditçilik Hareketi’nin, toplumsal uyanışa yönelik bir anlayışla ortaya çıktığını vurgulayan Kurtulmuş, etnik, mezhepsel ve siyasi farklılıkları bir kenara bırakarak halkların uyanışını önerdi. “Dilde, fikirde, işte birlik” sloganı etrafında Türk boylarının daha iyi anlaması ve iş birliği yapmasının sağlandığını belirtti. Ceditçilik Hareketi’nin ortak özelliklerinden birinin eğitim konusuna verilen önem olduğunu vurguladı. Ceditçilerin, eğitimin önemini kavradığını ve kadınların da eğitimine yönelik çabalar sarf ettiğini söyledi.
Ceditçilik hareketinin kültürel ve siyasi bir başkaldırı olarak ortaya çıktığını dile getiren Kurtulmuş, Türk ile İslam’ın iç içe geçmiş unsurlar olduğunu belirtti. Türklerin İslam’dan kopamayacağına değinen Kurtulmuş, geleneksel ulema ve modern eğitim alanında yetişen aydınların Türk milletinin kimliğini inşa etmeye çalıştığını ifade etti.
“Türk dünyasının yeni bir dönemin başlangıcında”
Kurtulmuş, Türk dünyasının yeni bir dönemin başlangıcında olduğunu belirtti. 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başındaki dönüşümlerin benzerinin bugün tekrar yaşandığını kaydetti. Yeni dönemlerin çok kutuplu ve çok merkezli olacağına dikkat çekti. Türk dünyasının bağımsızlık kazandığını ve bu durumun tarihi bir başlangıç olduğunu vurguladı.
<
