İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik gerçekleştirilen yolsuzluk soruşturmasının ardından bazı siyasi çevrelerce başlatılan boykot çağrılarına ilişkin İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya üzerinden bir açıklama yaptı. Yerlikaya, bu çağrıların siyasi emeller uğruna yapıldığını ve toplumsal huzurun bozulmasına yönelik bir adım olduğunu belirtti.
- Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “Toplumsal huzuru ve ekonomik istikrarı hedef alan bir muhalefet kaybetmeye mahkumdur.”
- Bakan Bolat: “Boykot çağrısı yapanlara karşı ticaretinde maddi kaybı olan tazminat davası açabilir.”
- Bakan Kacır: “Milli markaları boykot çağrılarıyla zayıflatmaya çabalamak Türkiye’nin ortak geleceğine zarar vermektir.”
- Bakan Işıkhan: “Sorumsuz çağrılarıyla emekçilerimizin ekmeğiyle oynamaya çalışanlar asla amacına ulaşamayacak.”
- Bakan Yumaklı: “Milli ekonomimizin çarklarına çomak sokmaya çalışanlara karşı milletimiz gereken cevabı verecektir.”
- Bakan Uraloğlu: “Boykot adı altında yürütülen kirli söylemler, bu milleti yıldıramaz.”
- Bakan Göktaş: “Türkiye’ye kaybettirmeyi amaçlayanlara karşı dimdik duruyor ve bu zihniyeti reddediyoruz.”
- Bakan Tekin: “Boykot naraları atanlar, milletimizin birliği ve beraberliği karşısında her daim yenilmeye mahkumdur.”
- Bakan Tunç: “Ticaret hayatını sabote etmeye yönelik bu sorumsuz linç girişimi, açıkça hukuka aykırıdır.”
- Bakan Kurum: “Huzurumuzu ve ekonomimizi hedef alarak attığınız her adımda hep kaybetmeye mahkumsunuz.”
- Bakan Bak: “Ülkemizin geleceğine ve milletimizin emeğine doğrudan zarar verecek bu hareket, boykot değil milli zarardır.”
- İş dünyasından boykot çağrılarına tepki: İş dünyası, yapılan boykot çağrılarına yönelik tepkilerini dile getirdi.
Bakan Yerlikaya, açıklamasında, gençleri siyasi emeller uğruna sokaklara çağırarak toplumsal karışıklık yaratmaya çalışanların olduğunu ifade etti. Bu tür çağrıların kin ve düşmanlık tohumlarını ektiklerini belirten Yerlikaya, boykot çağrısının da aynı doğrultuda olduğunu vurguladı. Özellikle ana muhalefetin bu çağrılara öncülük etmesinin, Türkiye’nin uluslararası alanda dik duruşunu zayıflatmaya yönelik bir strateji olduğunu dile getirdi.
Yerlikaya, “Şimdi kim, kimi boykot edecek?” sorusunu yönelterek, “Milletimiz; kendi esnafını, çiftçisini, yerli ve milli ürünlerini, üreticisini, öz sanayisini boykot edecek, öyle mi?” dedi. Bu çağrının, ekonomik bağımsızlıklarına yönelik bir saldırı niteliği taşıdığına dikkat çekti ve boykot çağrısının binlerce insanın ekmeği ile oynanması anlamına geldiğini belirtti. “Bu çağrı milli ekonomimize suikasttır!” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin üretimle büyümeye devam edeceğini dile getiren Yerlikaya, ülkenin bir hukuk devleti olduğunu ve bunun tehditlerle, parmak sallamalarla veya sokak ve boykot çağrılarıyla eğilip bükülemeyeceğini vurguladı. İşçilerin, üreticilerin ve çiftçilerin gücünü, gençlerin enerjisi ile birleştirerek büyük hedeflere doğru ilerleyeceklerini belirtti. “Alın terimizi akıtmaya, bir ve beraber olarak Büyük ve Güçlü Türkiye hedefine doğru yürümeye
