İskender Bayhan, Koç Holding’in “Koç, insana değer verir” yaklaşımının, Arçelik’in Gebze-Çayırova fabrikasında meydana gelen hak ihlalleri ile büyük zarar gördüğünü öne sürmüştür. Bayhan, Arçelik’in Manisa’ya taşınma sürecinin aslında 2021-2022 yıllarında planlandığını, ancak bu sürecin 2024 Aralık ayına kadar uzatıldığını ve bu süreç sonunda 700’e yakın işçinin işten çıkarıldığını belirtmektedir. Bu dönemde işçilere yapılan sistematik baskılar, işten çıkarılmaların çoğunun meslek hastalığı geçirmiş veya ağır iş koşullarından etkilenmiş işçiler üzerinden gerçekleştiğini ortaya koyuyor.
İşçilere Uygulanan Mobbing İddiaları
Bayhan, işçilere savunma vermeleri için zorlandıklarını, tehdit edildiklerini ve belgelerin zorla imzalanmaya çalışıldığını ifade etmiştir. Bazı işçilerin “Dava açarsanız işe iade edilmeyeceksiniz, tazminatlarınızı ve Koç Vakfı’ndaki paranızı da alamazsınız” gibi sözlerle tehdit edildiği aktarılmıştır. Ayrıca, işçilerin yasal hakları olan 96 saatlik iş arama iznini kullanamadıkları, buna rağmen ücret kesintileri ile karşılaştıkları belirtilmektedir. Manisa’daki iş koşullarının ise daha da kötüleştiği, yazın soğutucuların, kışın ise ısıtıcıların çalışmadığı, iş güvenliği standartlarına aykırı şikayetlere itiraz edenlerin ise disiplin uygulamalarıyla karşılaştığı ifade ediliyor.
Bayhan, sendikal bürokrasinin Koç yönetimiyle iş birliği yaparak işçilerin hangi pozisyonda kalacağını belirlediğini ve bazı işçilerin sınavsız ve kıdemsiz biçimde yeni pozisyonlara geçirildiğini aktarmaktadır. İşçilerin hak taleplerinin karşılanmadığını dile getirirken, Bakanlığın sadece izlemekle kalmayıp, müdahale etmeleri ve caydırıcı yaptırımlar uygulamaları gerektiğini vurgulamıştır.
Bakan Vedat Işıkhan’a Yeniden Soru
Bayhan’ın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a yönelik soruları da dikkat çekicidir. Bunlar arasında, Arçelik A.Ş. Çayırova Kampüsünde yaşanan hak ihlalleri ve bu durumun Bakanlık denetiminden geçip geçmediği yer almakta. Ayrıca, işçilere baskı altında ibraname ve fesih belgeleri imzalatıldığı iddialarının doğruluğu da sorgulanmaktadır. Bayhan, Bakanlığın elinde işten çıkarılan işçilerle ilgili verilerin olup olmadığını merak etmektedir.
Bayhan, işçi güvencesini güvence altına alacak yasal düzenlemelerin olup olmadığını, “performans düşüklüğü” gerekçesiyle yapılan işten çıkarmaların nasıl değerlendirildiği üzerine de sorular yöneltmiştir. Bu süreçte sendikal bürokrasinin ve yönetim iş birliğinin keyfi biçimde kullanıldığına dair iddiaların araştırılıp araştırılmadığı sorgulanmaktadır. Arçelik’in taşınma sürecinde işçilerin eşit koşullarla değerlendirilmediği ve bunun haksızlığa neden olduğu açıkça dile getirilmektedir.
Sonuç olarak, işçilerin haklarının korunması için gerekli denetimlerin yapılması gerektiği üzerinde durulmakta, yeni düzenlemeler ve önlemler talep edilmektedir. Bayhan, Arçelik’in ve Bakanlığın, işçilerin aile bütünlüğüne ve iş güvencesine özen göstermesi gerektiğini tekrar vurgulamaktadır.
Kaynak: Haber Merkezi
