Terme ilçesinde 62 yaşında yaşayan İsmet Kılıç, 1,5 ay önce karın ağrısı, kabızlık ve mide bulantısının artması nedeniyle Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. Yapılan tetkikler sonucunda Kılıç’ın aort damarında 20 santimetre uzunluğunda bir yırtık ve bu yırtığa bağlı olarak meydana gelen 10 santimetre boyutunda bir balonlaşma (dissekan aort anevrizması rüptürü) olduğu belirlendi.
Operasyonu gerçekleştiren Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi öğretim üyeleri Dr. Emrah Ereren, Dr. Aşkın Kılıç ve Dr. İlker Hasan Karal ile hastanenin Genel Cerrahi uzmanı Op. Dr. Mustafa Kuşak, hem anjiyografi hem de açık cerrahiyi aynı seansta gerçekleştirerek Kılıç’ın yırtık aortundan çıkan ana atardamarları sağlam dokuya bağladılar. Yırtık ve şişkin aort damarına kapalı yöntemle yapay damar yerleştirildi.
İşlem esnasında hastanın felç riski yaşamaması için Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanları Dr. Suna Kara Görmüş, Dr. Rümeysa Karaçuha Sürücü, Doç. Dr. Sevda Akdeniz ve Dr. Gökçe Ültan Özgen’den oluşan ekip omurilik sıvısının drenajını sağladı.
“Hibrit bir işlem yaptık, ama hibrit ameliyathanemiz yoktu”
Dr. Ereren, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilaçlı tomografinin sonucunda hastanın aortasında bir yırtık tespit ettiklerini ve öncelikli olarak kapalı cerrahiyi uygulayıp kanamayı durdurduklarını kaydetti.
Yırtığın midenin girişine baskı yaparak anevrizmaya neden olduğunu belirten Ereren, “Bu alanın boşaltılması oldukça tehlikeliydi, çünkü aynı zamanda o yırtığın kenarından da bir kaçak söz konusuydu ve bu yerde, karın içini besleyen ana damarlar bulunmaktaydı. Bu tür durumlarda ya torakoabdominal aort anevrizması cerrahisi ya da hibrit bir işlem yapılabilmektedir.” dedi.
Açık cerrahinin felç, böbrek yetmezliği ve diyaliz ihtiyacı gibi riskleri artırdığı için hibrit yöntemi tercih ettiklerini belirten Ereren, şu şekilde devam etti:
“Anestezi ve genel cerrahinin desteğine acil ihtiyaç vardı. İki ekip kurarak birinci ekip ameliyata girdi, ikinci ekip ise anjiyo için hazırlandı. Anestezi de aynı desteği sunarak hastanın hem ameliyathaneden anjiyo ünitesine naklini sağladı. Hibrit bir işlem gerçekleştirdik, ancak hibrit bir ameliyathane altyapımız yoktu. Anjiyo ünitesi ile ameliyathane arasında hastayı naklederek yaklaşık 10 saat içinde süreci başarıyla tamamladık.”
Karın içindeki tüm ana atardamarları hastanın sağ kasığına giden ana dama ile birleştirerek aortunu dalsızlaştırdık. Debranching olarak adlandırılan bu operasyon sık yapılan bir işlem değildir ve sonrasında yırtık olan aorta kapalı teknikle yeni bir stent greft yerleştirerek kanamayı durdurmayı başardık. Hastanın genel durumu giderek iyiye gidiyor.”
Ameliyat sırasında omuriliğin beslenmesi sağlandı
Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Suna Kara Görmüş, bu tür cerrahilerde omuriliğin kan akışının korunmasının çok kritik olduğunu ve kalp damar cerrahisi konusunda özel eğitim almış merkezler dışında bu tür operasyonların sıkça yapılmadığını bildirdi.
Ameliyat günü, beyin, böbrek ve diğer organların işlevlerini izlemek amacıyla pek çok monitör yerleştirdiklerini söyleyen Görmüş, hasta uyumadan önce omuriliğin çevresine özel bir kateter (damar giriş yolu) yerleştirerek kan basıncıyla birlikte beyin omurilik sıvısının basıncını izlediklerini ve omuriliğin beslenmesini sürdürdüklerini ifade etti.
“Şu anda kendimi harika hissediyorum”
İsmet Kılıç, 2,5 yaşındaki torununu, üzerine dolap düştüğü için hastaneye kaldırdıklarını ve bu olayı çok üzülerek karşıladığını söyledi.
Bu süreçte şiddetli kabızlık ve karın ağrısı yaşadığını ifade eden Kılıç, hastaneye başvurduktan sonra ameliyata alındığını belirtti.
Sağlık durumunun giderek düzeldiğini dile getiren Kılıç, “Herkesten Allah razı olsun. Tüm sağlık çalışanlarına teşekkür ederim. Şu anda çok iyiyim; yaklaşık bir haftadır gayet güzel bir şekilde yemekte ve içmekteyim.” dedi.
