Eskişehir Şehir Hastanesi Nöroloji Kliniği’nin sorumlu doktoru olan Doç. Dr. Keskin, sağlık kongresi için bulunduğu Antalya’da AA muhabirine açıklamalarda bulundu. Alzheimer hastalığının gelişiminde yaş ve genetik yatkınlığın önemli bir rol oynadığını belirten Keskin, hastalığın başlangıcındaki belirtilerin çoğunlukla unutkanlıkla kendini gösterdiğine dikkat çekti. Özellikle, bireylerin yakın dönemdeki olayları unutma eğiliminin yanı sıra çocukluk dönemine dair anıları güçlü bir şekilde hatırladıklarını ifade etti.
Keskin, Alzheimer hastalığının etkilerinin daha belirgin hale geldiğini ve Türkiye’de yaklaşık 700 bin civarında bu hastalıktan muzdarip birey bulunduğunu belirtti. Ayrıca, 2030 yılından itibaren hasta sayısının 1 milyonun üzerine çıkabileceğini de ekleyerek, toplumda Alzheimer sıklığının giderek arttığını vurguladı. Bu durum, sağlık alanında kaygı yaratan bir olgu olarak gözlemleniyor.
Keskin, “Sağlıklı yaşlanarak” Alzheimer’dan korunmanın mümkün olduğunu belirtti ve bu konuda genç yaşlardan itibaren dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. 20’li ve 30’lu yaşlardan itibaren sağlıklı yaşam alışkanlıklarının kazanılmasının önemli olduğuna dikkat çeken hekim, bireylerin Alzheimer hastalığına karşı tedbir alması gerektiğini dile getirdi.
Alzheimer’ın sadece bireylerin sağlığını değil aynı zamanda aile ve çevreyi de olumsuz etkileyen ciddi bir hastalık olduğunu söyleyen Keskin, bu konuda daima tetikte olunması gerektiğini ifade etti. Egzersiz yapmanın önemine vurgu yapan Keskin, haftada 3-4 gün en az 45-50 dakika tempolu yürüyüş yapmanın, aerobik egzersizlerin Alzheimer’dan korunma açısından faydalı olduğunu belirtti.
Keskin, açıklamalarına şöyle devam etti: “Akdeniz tipi beslenme, balık, kuru yemiş ve kabak çekirdeği gibi tohumları tüketmek, uyku düzenine dikkat etmek, diyabet, tansiyon veya depresyon tedavisi almak da oldukça önemlidir. Ayrıca kafa travmalarından korunmalısınız; trafikte kask takmak bu noktada hayati bir öneme sahiptir. Ağır kafa travmaları, Alzheimer, Parkinson ve demans gibi hastalıkların erken evrede ortaya çıkmasına neden olabiliyor.”
Keskin, ayrıca sosyal aktivitenin Alzheimer’ın gelişimini etkilediğini belirterek, Covid-19 salgını sırasında Alzheimer hastalarının durumunun kötüleştiğini, sosyal ilişkilerin önemine dikkat çekti. Yaşlı bireylerin evde yalnız kalmak yerine sosyal ortamlara katılmasının, camiye veya kahvehaneye gitmesinin bile olumlu katkı sağladığını söyledi. Bu nedenle yaşlıların yalnız bırakılmaması ve sosyal ilişkilerinin desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Alzheimer Hastalarına Öneriler
Alzheimer hastalarına strateji gerektiren etkinlikler yapmaları, örneğin kitap okumak, bulmaca çözmek, satranç oynamak gibi faaliyetler önerildi. Bu aktivitelerin Alzheimer’a karşı koruyucu bir rol oynadığı ifade edildi. Keskin, Alzheimer’ın birçok tedavi seçeneği bulunduğunu, hem unutkanlığı azaltmaya yönelik tedavilerin hem de hastalarda ortaya çıkan psikiyatrik ve uyku bozuklukları için tedavi yöntemlerinin mevcut olduğunu belirtti. Örneğin, Alzheimer için beyinde biriken amiloid proteinlerini temizleyen ilaçlar üzerinde çalışmalar devam ediyor. Araştırmalar, düzenli egzersizin Alzheimer hastaları için ilaçlar kadar etkili olabileceğini gösteriyor. Erken evrede egzersiz yapmanın, içerdikleri tedavi yöntemleri kadar fayda sağlaması önemlidir, bu nedenle egzersize önem vermek gerektiği anlaşılmaktadır.
