ABC News’ün raporuna göre, Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, Çin’in Kanberra Büyükelçisi Şiao Çian tarafından önerilen “el ele verme” teklifini değerlendirdi. Albanese, Avustralya’nın Çin ile olan önem arz eden ticaret ilişkilerine dikkat çekerek, “Çin açık ara en büyük ticaret ortağımız.” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, iki ülke arasında süregelen ekonomik bağların ne kadar derin olduğunu gösteriyor.
Albanese, Avustralya’nın ticaretinin yüzde 80’inin ABD’yi içermediğine de dikkat çekerek, ülkesinin kendi çıkarları doğrultusunda hareket edeceğini vurguladı. Bu ifadesi, Avustralya’nın bağımsız bir ekonomik politika izleme çabasını ortaya koyuyor. Başbakan, Avustralya’nın kendi pozisyonunu belirleyerek, diğer ülkelerle olan ilişkilerinde de bu bağımsızlığı koruyacağına işaret etti.
Cin’in Kanberra Büyükelçisi Şiao, The Sydney Morning Herald için yazdığı bir makalede, ABD’nin hegemonik davranışlarının sonlanmasının tek yolunun ülkeler arası işbirliğini güçlendirmek olduğunu öne sürdü. Şiao, Çin’in Avustralya ile karşılıklı değişimlere yanıt verme konusunda hazır olduğunu belirtti ve bu kapsamda iki ülke arasında daha yapıcı bir diyalog geliştirilmesine yönelik önerilerde bulundu.
ABD-Çin Tarife Gerilimi
Bu bağlamda ABD ve Çin arasındaki ticaret gerilimleri de dikkat çekici bir hal almış durumda. 2 Nisan’da, dönemin ABD Başkanı Donald Trump, ABD’nin diğer ülkelere karşı getirilecek karşılıklı tarifelerini açıklamış ve bu bağlamda temel tarife oranları ile ülkelere göre değişen gümrük vergisi oranlarını duyurmuştu. Bu açıklamanın ardından Çin, ABD’nin tarifelerine karşı misilleme yapma kararı aldı.
Trump tarafından 9 Nisan tarihinde Çin’e yönelik tarifelerin yüzde 125’e çıkarılması ile birlikte, diğer ticaret ortaklarına yönelik ek tarifelerin 90 günlüğüne askıya alındığı duyurulmuştu. Bu durum, iki büyük ekonomik gücün çatışmasının daha da derinleştiğini gösteriyor. Ayrıca, Avustralya’nın da bu çatışmadan etkilenmemek adına kendi ticari politikalarını formüle etme gerekliliği ortaya çıkıyor.
Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Richard Marles, Pekin’in “el ele verme” önerisini geri çevirerek, Kanberra’nın çıkarları doğrultusunda Endonezya, Hindistan, İngiltere ve Birleşik Arap Emirlikleri ile daha güçlü ticari ve stratejik bağlar kurma amacında olduğunu belirtti. “Çin’in elini tutacağımızı sanmıyorum.” diyen Marles, bu bağımlılığı azaltarak Avustralya’nın ekonomisini güçlendirmeyi hedeflediklerini ifade etti.
Sonuç olarak, Avustralya’nın Asya-Pasifik bölgesindeki ekonomik ve stratejik duruşu giderek daha da önemli hale gelmektedir. Özellikle Çin ile olan ilişkilerinin yanı sıra, ABD ile olan dengeleri gözeterek hareket etmek zorundadır. Olası bir ticaret savaşının Avustralya’nın ekonomisine zarar vermemesi adına alınacak önlemler ve stratejik kararlar, ülkenin geleceği açısından belirleyici olacaktır.