Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Kısa zamanda tüm Türkiye‘de yaygın hale getirmeyi planladığımız Aile Rehberi Sistemi sayesinde ihtiyaç duyan ailelerin durumunu daha dikkatli bir şekilde izleyerek, sorunlarına hızlı ve etkili çözümler bulmayı amaçlıyoruz. Projemizi tamamladığımızda, henüz meydana gelmeden olaylara müdahale edebilme yeteneğimizi artırmış olacağız.” şeklinde konuştu.
Göktaş, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde, Bakanlığın ev sahipliği yaptığı “Kültür, Sanat ve Medyanın Dönüştürücü Gücüyle Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, kadın, çocuk ve aile konularına dair zaman zaman istişare programları düzenlediklerini belirtti.
Bu etkinliklerin, kadınların güçlenmesine, çocukların sağlıklı bireyler olarak gelişimine ve aile yapısının değerlerinin korunmasına yönelik politikalara büyük katkılar sağladığını ifade eden Göktaş, “Kültür, Sanat ve Medyanın Dönüştürücü Gücüyle Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Toplantısı’nı aslında bir ay önce planladık. O zaman bu konular gündemde çok öne çıkmamıştı ama bugün itibariyle, bu meseleleri sizlerle birlikte değerlendirmenin ve bu konularda birlikte fikir alışverişi yapmanın önemini bir kez daha anlamış oluyoruz.” dedi.
Son dönemde geleneksel ve yeni medya platformlarının, hem içerik üretiminde hem de teknolojik olanaklarıyla hayatı yansıtmanın ötesine geçtiğine vurgu yapan Göktaş, “Medyanın insanların duygularını ve düşüncelerini etkilediği, tutum ve davranışları şekillendirdiği birçok araştırma ile kanıtlanmıştır. Dolayısıyla medyanın toplumu dönüştürme ve değiştirme potansiyeli olduğu gerçeği artık kabul görüyor. Bu potansiyelin nasıl yönetileceği ise bugünkü toplantımızın esas gündem maddesini oluşturuyor.” ifadelerini kullandı.
Bakan Göktaş, kadına yönelik şiddetle mücadelede devletin tüm birimlerinin sıfır tolerans politikasıyla, siyasetten uzak bir tutum sergilediğini belirtti.
Ayrıca bu bağlamda güçlü bir hukuki altyapıya sahip olunduğunu da vurgulayan Göktaş, gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgi verdi.
“Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı”
Bakan Göktaş, 2024-2028 dönemini kapsayan “Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı” ile kadınların hak ve özgürlüklerine ve toplumsal katılımlarını artırmaya yönelik destekleme faaliyetlerini sürdüreceklerini belirtti ve şöyle devam etti:
“Aynı zamanda, ‘Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı’mız doğrultusunda, dijitalleşme sürecinde ailenin desteklenmesine öncelik verdik. Bunun yanı sıra, ‘Kadın ve Medya Politika Dokümanı ve Medyada Kadın Temsili Araştırması’ ile bu alandaki temel sorunları tespit ettik. Geleneksel ve yeni medyada, genel olarak kadınların klişeleşmiş rollerle temsil edildiği ve kadın bedeninin metalaştırıldığı bir gerçek. Bu tür temsiller, kadınlara karşı ayrımcılığı pekiştirmektedir. Medyada, kadına yönelik şiddetin sunuluş biçiminin, mevcut şiddeti yeniden üretirken, normalleştirdiğine dair bulgular elde ettik.”
Geçtiğimiz mart ayında, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile işbirliği içinde “Medyada Kadına Yönelik Şiddetle Mücadeleye İlişkin Etik İlkeler”i yayınladıklarını dile getiren Göktaş, bu ilkelerin medya kuruluşları için önemli bir rehber işlevi taşıdığını belirtti.
Medyanın bu ilkeleri benimsemesinin, toplumsal hayatta kadına yönelik şiddeti normalleştirilmesinin önüne geçeceğine inanan Göktaş, her bir şiddet olayının kendileri için “fazladan bir olay” oluşturduğunu ifade etti.
Menfur şiddet olaylarının meydana geldiğinde sebeplerinin araştırılması ve gerekli önlemlerin alınması için ilgili tüm paydaşların gerekli özeni göstereceğini vurgulayan Göktaş, “Ancak bu olayların geri dönülemez sonuçlar doğurmadan engellenmesi de önemli bir konu. Risklerin erkenden belirlenip, koruyucu ve önleyici mekanizmaların hayata geçirilmesi büyük bir önem taşımaktadır. Bu çerçevede 81 il ve 922 ilçenin sosyal risk haritalarını hazırlama çalışmalarına başladık. Bu haritalar sayesinde, kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı ve bağımlılık gibi sosyal sorunları bütüncül bir perspektiften değerlendirmeyi hedefliyoruz. Elde edeceğimiz verilerle, her şehre, ilçeye, mahalleye hatta ailelere özel koruyucu ve önleyici tedbirler geliştireceğiz.” şeklinde konuştu.
Göktaş, yeni bir modeli devreye soktuklarını da sözlerine ekleyerek, “Aile Rehberi uygulamasını içeren ‘Aile Rehberi Sistemi’ni faaliyete geçiriyoruz. Kısa bir süre içinde tüm Türkiye’de yaygınlaşmasını amaçladığımız bu sistemle, ihtiyaç duyan aileleri daha yakından takip ederek, sorunlarına hızlı ve etkili çözümler bulmayı hedefliyoruz. Projemizi tamamladığımızda henüz gerçekleşmeden vakalara müdahale edebilme kapasitemizi artırmış olacağız.” dedi.
Bakan Göktaş, şiddet, istismar ve intihar vakalarının arka planında kontrolsüz ve denetimsiz dijital platformların var olduğunu gözlemlediklerini vurguladı.
Dijital bağımlılığın ciddiyetine ayrı bir dikkat çekmek isteyen Göktaş, “Bu giderek yaygınlaşan durumun bireylerin ve toplumun ruh sağlığı üzerinde derin etkiler yarattığını görmekteyiz. Bu platformlar, özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin psikolojik gelişimleri üzerinde olumsuz etkilere yol açıyor. Kendilerine sahte bir dünya inşa eden gençlerin, kişiliklerinden tavizler verdiklerini ve sanal kimliklere büründüğünü üzülerek müşahede ediyoruz. Özellikle dijital oyunlar, ergenlerin radikalleşmesinde bir araç olarak kullanılmaktadır. Bugün sosyal medyanın etkileri ve dijital riskler, aileler için büyük bir endişe kaynağı haline geldi.” değerlendirmesini yaptı.
Göktaş, eskiden çocukların “Büyüyünce ne olmak istiyorsun?” sorusuna “doktor” veya “mühendis” gibi yanıtlar verdiğini, son dönemlerde ise dijital çağın etkisiyle çocukların “Youtuber” veya “influencer” olmak istediklerini dile getirdi.
“Burada aramızda bulunan tüm Youtuberları tenzih ederim, ancak yeni rol model olarak onlar karşımıza çıkmakta.” diyen Göktaş, dolayısıyla verilen mesajların kendileri için son derece önemli olduğunu ifade etti.
Çocukların artık bilgileri bizzat bu kişilerden edindiklerini, sosyal medyadan her türlü bilgiye erişim sağladıklarını, bunu olumlu bir hale getirmenin herkesin sorumluluğu olduğunu kaydetti.
Bakanlık olarak şiddet içeren yayınların reyting skalasından çıkarılması gerektiğini dile getirdiklerini belirten Göktaş, “Medya yayıncıları açısından meselenin, kadına yönelik şiddete karşı duyarlı bir dil geliştirmek olduğunu düşünüyoruz. Kadın ve erkek temsillerinin dikkatlice oluşturulması gerektiğine inanıyoruz. Kadın ve erkeğin hayatı paylaşan ve birbirini tamamlayan özelliklerinin daha fazla vurgulanması gerektiğine inanıyoruz. Ekranlarda zekası, erdemliliği, sanatsal yetenekleri, iletişim becerileri veya sorun çözme yaklaşımlarıyla tanınan bireylerin hikayelerini izlemek arzumuz.” şeklinde ifade etti.
“Kadına yönelik şiddetle mücadeleyi toplumsal bir seferberlik ruhuyla yürütmeliyiz”
Bakan Göktaş, haber bültenlerinden gündüz kuşağı programlarına kadar birçok yayında kadının onuru ve ailenin mahremiyetine zarar veren içeriklere tanık olduklarını ifade ederek, şunları ekledi:
“Üzülerek belirtmek zorundayım ki, cinayetlerin her detayının verildiği ve kurban fotoğraflarının kullanıldığı haberler, hem hayatını kaybedenlerin yakınlarına hem de toplumun ruh sağlığına ciddi zarar vermektedir. Bu yüzden, şiddet haberlerinin sansasyonel bir üslup ile değil, toplumsal farkındalık yaratacak şekilde ele alınmasının son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Medya kanalları aracılığıyla oluşan etkileşim ağları ve yayımlanan içeriklerin kadına yönelik şiddete karşı ortak bir duyarlılığın oluşmasına önemli katkılar sunacağına inanıyoruz. Bu bağlamda, kültür, sanat ve medya alanında faaliyet gösteren değerli konuklarımıza, kadın ve çocukların yanı sıra, her türlü şiddetin önlenmesine sağlayacakları destekler için şimdiden teşekkür ediyorum. Kadına yönelik şiddetle mücadeleyi toplumsal bir seferberlik ruhuyla sürdürmeliyiz. Birlikte, kadınların ve çocukların sosyal hayatta daha güçlü bir yer edinmeleri ve şiddetsiz bir yaşam sürmeleri için kararlılıkla mücadele edeceğiz.”
Bakan Göktaş’ın konuşmasının ardından basına kapalı olarak devam eden programda, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin ile Kadının Statüsü Genel Müdürü Süreyya Erkan da birer konuşma gerçekleştirdi.
Program, istişare toplantısıyla devam etti.