Biruni Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlknur Özcan, “Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası” çerçevesinde AA muhabirine yaptığı açıklamalarda, sağlıklı bir yaşamın ağız sağlığı ile başladığını vurguladı. Ağız ve dişte bulunan premalign lezyonların, kanserojen lezyonlara dönüşme potansiyelini göz önünde bulundurarak, erken tanının hayatî önem taşıdığını belirtti. Kansere dönüşen lezyonlarda da erken teşhisin büyük bir öneme sahip olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Özcan, toplumun ağız sağlığı konusunda bilinçlendirilmesinin gerekliliğine dikkat çekti. Yaşlı nüfusun artmasıyla birlikte savunmasız ve dezavantajlı gruplarda ağız sağlığıyla ilişkili risklerin de arttığını belirtti. Özellikle sosyoekonomik düzeyi düşük bireylerde ağız hijyeni ile ilişkili problemler yüksek oranda gözlemleniyor. Bu durum, toplum genelinde ağız sağlığı yükünün ciddi oranda arttığını gösteriyor.
Ağız ve diş sağlığına dikkat çekmek amacıyla okullarda ve bakım evlerinde diş taramaları yapıldığını belirten Özcan, medyada yayınlanan kamu spotlarının da kritik bir rol oynadığını açıkladı. Özcan, tüm dünyada 7. sırada yer alan ağız kanseri ölümlerinin neden önemli olduğunu vurgularken, premalign lezyonların daha erken teşhis edilmesinin gerekliliğine değindi. Bireylere sağlıklı bir gülüş için merdiven altı iş yerlerinde işlem yaptırmama tavsiyesinde bulundu ve alanında uzman diş doktorlarından hizmet almanın önemini vurguladı.
“Hamilelik asla diş kaybına yol açmaz”
Prof. Dr. İlknur Özcan, hamilelik döneminin diş sağlığı açısından kritik bir zaman dilimi olduğuna dikkat çekti. Hamilelik sırasında diş kaybının söz konusu olmadığına ve bunun yalnızca bir yanlış kanı olduğuna işaret etti. Hamilelik, fizyolojik bir olaydır ve hormonal değişiklikler diş etlerinin duyarlılığında artışa neden olabilir. Hamileler, dişlerini yeterince temizlemezlerse diş eti hastalıkları ile karşılaşabilirler.
Özcan, bireylerin diş sağlıklarını korumak için doktorların önerilerine uyarak dişlerini fırçalamalarının önemine vurgu yaptı. Ayrıca, çapraşık diş yapısına sahip bireylerin diş ipi kullanmalarını ve sonrasında dişlerini fırçalamalarını önerdi.
“Sosyal medya güzellik algıları üzerindeki etkili bir faktör”
Biruni Üniversitesi Diş Hastanesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Nurettin Diker ise ağız hastalıklarının genellikle diş çürükleriyle başladığını ifade etti. Diş çürüklerinin sebep olduğu enfeksiyonların vücut üzerinde oluşturduğu kronik stresin ciddi sağlık problemlerine yol açabileceğini açıkladı. Diker, sosyal medyanın oluşturduğu estetik algıların bazı hastaların, ihtiyacı olmamasına rağmen ameliyata yönelmesine neden olduğunu belirtti. Bu durumu, iskeletsel bir deformite düzeltmekten ziyade bireylerin psikolojik durumlarıyla bağlantılı bir sorun olarak gördüğünü ifade etti.
“Ağız kanserleri son yıllarda artış göstermektedir”
İstanbul Medipol Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi ve Dünya Diş Hekimleri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Duygu İlhan, Dünya Sağlık Örgütünün 2022’de yayınladığı verilerle Türkiye’deki ağız sağlığı durumunu paylaştı. 1-9 yaş grubu için tedavi edilmemiş süt dişlerinin oranı yüzde 43,8, 5 yaş üzeri bireylerde sürekli dişlerin oranı ise yüzde 38,6’dır. Diş eti hastalıklarına dair veriler 15 yaş