Kadir ÖZEN/ İZMİR, (DHA)- İZMİR’de, Neşe Keçkin’i (23) boşanma davası açmak üzere gittiği adliye avlusunda bıçakla öldüren Alaattin Keçkin’in (25) duruşmasına devam edildi. Savunmasını yapan tutuklu sanık Keçkin, “Eşimin kardeşi bana hakaret etti ve kafasını vurdu. Eşim de göğsüme vurup, başkasıyla beraber olduğunu söyledi. Üstüme çok geldiler, hakaret ve aşağılama da yaptılar. Elim kırılsaydı bile bunu yapmazdım. Eşimi öldürmek istemezdim; o an gözüm karardı, hiçbir şeyi göremedim. Polislerin bile yaralandığını iddianamede gördüm. Aldığım ceza için razıyım” şeklinde ifade verdi.
Olay, 2 Kasım 2023’te Seferihisar Adliyesi’nde yaşandı. Bir süredir çalkantılı bir ilişki sürdüren iki çocuk annesi Neşe Keçkin, boşanma davası açmak maksadıyla adliyeye gitti. Eşinin ardından giden Alaattin Keçkin, barışmak istediğini açıkladı fakat Neşe bu öneriyi kabul etmedi. Öfkelene Keçkin, adliye avlusunda eşine bıçakla saldırdı. Durumu fark eden bir polis memuru olaya müdahale etti, bu esnada çiftin yakınları da olaya katıldı. Keçkin, önce polis memurunu elinden, ardından eşini göğsünden bıçakladı; eşiyle birlikte olan kardeşini de yaraladı. Ambulansla Seferihisar Necat Hepkon Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Neşe Keçkin hayatını kaybetti. Yaralanan polis memuru hastanedeki tedavisinin ardından taburcu oldu. Alaattin Keçkin, suç aletiyle yakalanarak emniyete götürüldü ve işlemlerinin ardından mahkemeye çıkarıldı. Olayın ertesi günü de tutuklandı.
Alaattin Keçkin’e karşı ‘kasten eşini öldürmek’, ‘görevi yerine getiren polise direnme’ ve ‘üç kişiye karşı öldürmeye teşebbüs’ suçlarından dava açıldı. İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklu sanık hakkında yargı süreci başladı. Bugün gerçekleştirilen 3. duruşmaya tutuklu sanık, mağdur yakınları ve taraf avukatları katıldı.
Tutuklu sanık Keçkin savunmasında, “Eşim evi terk ettiğimizden beri sorunlar yaşıyorduk. Görüşmek istediğimde o her seferinde reddediyordu. Bir gün kızım bana ‘kerhane’ ne demek diye sordu. ‘Nereden duydun?’ deyince, ‘annem bana kerhaneye düşesin dedi’ yanıtını aldı. Bu beni çok öfkelendirdi. Eve dönüp bıçakla kendime zarar verdim. Sonrasında eşimle tartıştık. Barışmak için yüzük almak istedim. Kaynanamı arayıp eşimin evden gittiğini öğrendim. Eşimi arayıp, adliyeye gelmesini söyledim, yalnız gelmesini istedim. Onların kalabalık olduğunu görünce bıçağı yanıma aldım. Eğer onlara saldırmak isteseydim, geldiklerinde üstlerine doğru koşardım. Eşimin annesi beni çağırdı ve bizküfürleşmeye başladık. Eşimin kardeşi bana hakaret edip kafasını vurdu. Eşim ise göğsüme darbe yaparak başkasıyla birlikte olduğunu ifade etti. Üstüme çok geldiler ve hakaretler savurdular. Elim kırılsaydı bile yapmazdım. Eşimi öldürmek istemezdim, o an gözüm karardı. Cinnet geçirdim. İddianamede polislerin de yaralandığı belirtilmiş, cezamı kabul ediyorum” şeklinde beyan etti.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek dosyadaki eksikliklerin giderilmesi ve sanık avukatlarının taleplerinin yerine getirilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. (DHA)
