Avrupa Birliği (AB), Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) çelik ve alüminyum ithalatına ek gümrük vergisi uygulama kararına sert bir şekilde yanıt verdi. Bu bağlamda, AB Komisyonu tarafından yapılan resmi bir açıklamada, ABD’nin bu tür bir ek vergi uygulamasının hukuka aykırı olduğu vurgulandı ve Avrupa’daki işletmelerle tüketicilerin böyle haksız önlemlerden korunması gerekliliği ifade edildi. Sonuç olarak, AB’nin ABD’nin bu tutumuna karşı bir tepki göstereceği belirtiliyor.
AB Komisyonu, ABD’nin çelik ve alüminyum ithalatı üzerine ek tarifeler uygulama ihtimaline dair bir yazılı açıklama yayınladı. Bu açıklamada, “AB, ihracatına tarife uygulanması için hiçbir gerekçe görmüyor. Avrupa’daki işletmelerin, çalışanların ve tüketicilerin çıkarlarını haksız önlemlerden korumak için tepki göstereceğiz” ifadeleri dikkat çekti. Bu durum, Avrupa’nın ticaret stratejisine yönelik önemli bir yanıttır ve olası olumsuz etkileri dikkate alınarak bir karşı duruş sergileneceği anlaşılıyor.
Ayrıca, AB ve ABD arasındaki ticari ilişkilerin ve yatırımların birbirine bağlı olduğu ve entegre üretim zincirlerinin oluşturulduğu vurgulandı. Açıklamada, uygulanan bu tür tarifelerin ekonomik belirsizliği artırma potansiyeli bulunduğu ve küresel piyasalardaki entegrasyona zarar vereceği mesajı verildi. ABD’nin bu vergi uygulamalarıyla kendi vatandaşlarına ek maliyetler yükleyeceği ve enflasyonu artıracağı da ifade edildi. Bu, AB’nin endişelerinin derinliği ve sürecin global ekonomik istikrar üzerindeki etkileri konusunda bir çerçeve sunuyor.
ABD Başkanı Donald Trump ise çelik ve alüminyum ithalatına yüzde 25 oranında ek gümrük vergisi getireceğini açıkladı. Ek olarak, Kanada ve Meksika’dan gelen çelik ve alüminyum ürünlerinin de bu tarifelere tabi olacağını belirtti. Trump, bu durumu mütekabiliyet esasına dayalı bir yaklaşım olarak değerlendiriyor ve kendisinin, diğer ülkelerin ABD’ye uyguladığı yüksek vergi oranlarına karşı bir denge sağlamayı hedeflediğini belirtiyor. Başkan Trump, “Eğer onlar bizden yüzde 130 vergi alırken biz onlardan hiçbir şey almıyorsak, bu böyle kalmayacak” diyerek bu konuda kararlılığını ortaya koydu.
Bu gelişmeler, tüm dünya ekonomisinin dikkatini çekerken, uluslararası ticaretin geleceği üzerine de ciddi tartışmalara yol açmaktadır. Her iki taraf arasında yaşanan bu gerginlik, hem Avrupa hem de ABD için ticari ilişkilerin bozulması riskini doğurabilir. Dolayısıyla, AB’nin bu duruma karşı hangi adımları atacağı, gelecekteki ticari dengeleri belirleyecek önemli bir unsur olarak değerlendiriliyor.
