Medya ve iletişim alanında son zamanlarda meydana gelen olaylar, toplumun çeşitli kesimlerinde yankı bulmuş ve tartışmalara neden olmuştur. Özellikle KRT kanalı üzerinde yayınlanan bir programda, Osmanlı Padişahı Sultan Abdülhamid-i Sani’ye yönelik bazı ifadelerin kullanılması kamuoyunda büyük bir rahatsızlık yaratmıştır.
Bu bağlamda, sosyal medya üzerinden bir açıklama yapan Şahin, yaşanan durumu titizlikle izlediklerini dile getirmiştir. Kamuoyunda oluşan bu hassasiyetin ve tepkilerin dikkate alındığını belirterek, “KRT ekranlarında yayınlanan bir programda Sultan Abdülhamid-i Sani’ye yönelik kullanılan ifadelerle ilgili kamuoyunda oluşan haklı hassasiyet tarafımızca dikkatle takip edilmektedir” ifadelerini kullanmıştır.
Ayrıca, konu ile ilgili olarak Üst Kurul tarafından bir inceleme başlatıldığını vurgulayarak, ecdada yapılan hakaretlerin kabul edilemeyeceğinin altını çizmiştir. Bu açıklamalar, olayın ciddiyetini ve toplumda tarihe olan saygının önemini ortaya koymaktadır. Şahin, kamuoyuna saygı göstererek bu durumu resmi bir şekilde duyurmuştur.
Osmanlı İmparatorluğu’nun 34. padişahı olan Sultan Abdülhamid, 1876-1909 yılları arasında tahta kalmış bir figürdür. Kendisinin dönemine ilişkin durumlar ve kişiliği, geçmişten günümüze kadar pek çok tartışmaya konu olmuştur. Toplumun farklı kesimlerinde Abdülhamid’e karşı olan bakış açıları, tarihsel olayların nasıl değerlendirildiğiyle ilgili önemli ipuçları sunmaktadır. Ayrıca, bu tür tartışmalar, geçmişle olan bağlarımızın ve tarih bilincimizin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne sermektedir.
Sonuç olarak, medya organlarının ve kamuoyunun nasıl bir diyalog içerisinde olacağı, tarihin doğru ve saygılı bir dille aktarılması açısından büyük bir önem taşımaktadır. Toplumun bu konulardaki hassasiyeti, geçmişe olan saygının bir yansımasıdır ve bu hassasiyete duyarsız kalmak, ilerleyen dönemlerde daha ciddi sorunlar doğurabilir. Bu yüzden, tarihi figürlere örnek verecek olursak, Sultan Abdülhamid gibi önemli şahsiyetlere bakış açımız ve onlara karşı gösterdiğimiz saygı, kültürel kimliğimizi de şekillendiren unsurlar arasındadır.
Şahin’in açıklamaları neticesinde, halkın tepkisinin ne denli önemli olduğu ve tarih bilincinin toplum üzerindeki etkileri bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Toplumun her kesiminin, tarihine ve geçmişine duyduğu saygı ve hassasiyeti koruması gerektiği, bu tür olaylarla daha da belirgin hale gelmektedir. Çeşitli medya kanallarında yayımlanan programların içeriklerinin de etik bir standartta olması, bu bağlamda dikkate alınması gereken bir diğer husustur.