Amerika Birleşik Devletleri’nde başkanlık görevini üstlenen Donald Trump’ın uygulayacağı politikaların, Federal Rezerv’in (Fed) para politikası üzerindeki potansiyel etkileri yatırımcılar arasında belirsizlik yaratmaya devam ederken, geçtiğimiz hafta açıklanan enflasyon verileri de piyasalarda temkinli bir tutum sergilenmesine yol açtı. Açıklanan enflasyon verileri, piyasa beklentileriyle uyumlu olsa da, verilerin alt kalemlerinden alınan sinyaller, yatırımcıların risk iştahının azalmasına neden oldu. Bununla birlikte, ABD’de perakende satışların yüzde 0,4 artış göstererek beklentileri aşması, dikkat çekici bir gelişme olarak ortaya çıktı.
Söz konusu gelişmelere bağlı olarak, para piyasalarında Fed’in gelecek ay faiz indirimlerine gitmeyebileceği ihtimali fiyatlamalara yansıdı. Yapılan tahminlere göre, Fed’in yüzde 65 ihtimalle gelecek politika faizini 25 baz puan düşüreceği, yüzde 35 ihtimalle ise mevcut seviyede tutacağı öngörülüyor. Ayrıca, Trump’ın ithalat ürünlerine yüksek gümrük tarifeleri uygulama, şirketlere vergi indirimleri sağlama ve göç kısıtlamalarını hayata geçirme vaatlerinin enflasyonist baskılar yaratabileceği ve ABD ekonomisinin “yumuşak bir iniş” gerçekleştiremeyeceği endişeleri de giderek artmaktadır.
Joe Biden, 20 Ocak 2025 tarihine kadar başkanlık görevini sürdürecek ve Biden’ın Ukrayna’ya sağlanan ABD yapımı füzelerin Rus topraklarında kullanım izni vermesi, risk algısını artırmış durumda. Bu bağlamda, Fed yetkililerinin yaptığı sözle yönlendirmeler dikkatle takip edilmektedir. Boston Fed Başkanı Susan Collins, aralık ayında faiz indirimi seçeneğinin hala masada olduğunu belirtmiş ve Fed’in kararlarının gelecekte açıklanacak verilere bağlı olarak şekilleneceğini ifade etmiştir. Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee ise enflasyonun Fed’in hedefi olan yüzde 2 seviyesine doğru düşmeye devam etmesi halinde, faiz oranlarının önümüzdeki 12-18 ayda mevcut seviyelerden daha düşük olacağı öngörüsünde bulunmuştur.
Diğer yandan, Richmond Fed Başkanı Tom Barkin, enflasyonun gelecek yıl içerisinde gerilemeye devam edeceğini ve çekirdek enflasyonda düşüş beklediğini ifade etmiştir. Piyasalarda, geçen haftadan bu yana yaklaşık 10 baz puan artış gösteren ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi, gün içinde yüzde 4,44 seviyesine yükselirken, dolar endeksi ise 106,7 ile yaklaşık 1 Kasım 2023’ten bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Altın fiyatları, son 6 iş gününde düşüş eğilimi göstererek yaklaşık 3 ayın en düşük seviyesine geriledi ve haftaya yüzde 1,2 artışla 2.590 dolardan başladı. Öte yandan, Brent petrolün varil fiyatı da yüzde 0,5 artışla 71,2 dolardan işlem görmeye başladı.
New York Borsası’nda, cuma günü S&P 500 endeksi yüzde 1,32, Dow Jones endeksi yüzde 0,7 ve Nasdaq endeksi yüzde 2,25 oranında gerileme gösterdi. ABD’de endeks vadeli kontratlar ise yeni haftaya karışık bir seyirle başladı. Avrupa borsaları, ABD’den gelen haber akışı ve Avro Bölgesi ekonomisini olumsuz etkileyebilecek olası ABD gümrük tarifeleri konusundaki endişeler nedeniyle geçtiğimiz hafta negatif bir performans sergiledi. Analistler, Trump’ın Avrupa ve Çin’e yönelik gümrük tarifelerinde artırımlar yapacağı yönündeki açıklamalarının, bölgede var olan risk algısının yüksek kalmasına sebep olduğunu vurguladı.
Bu noktada dikkat çeken bir diğer husus, para piyasasındaki fiyatlamalarda Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB), gelecek ay 25 baz puanlık bir faiz indirimi yapacağına dair yüksek bir beklenti olmasıdır. ECB Başkanı Christine Lagarde’ın yapacağı konuşmalar, piyasanın yönü üzerinde etkili olabileceği düşünülüyor. Geçen hafta, aşı üreticileri ve ilaç tedarikçilerinin hisseleri, Trump’ın aşılara
