CHP İçişlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, Van ilinde CHP İl Başkanlığı’nda yaptığı açıklamalarda, Türkiye’nin göç sorununu değerlendirdi. Bakan, göç meselesinin Türkiye’nin en büyük ulusal güvenlik sorunlarından biri olduğunu vurguladı. Yıllardır Van’dan yasa dışı göçmenlerin giriş yaptığını belirttiklerini ifade eden Bakan, bu konudaki rakamların doğruluğunu yerinde görmek amacıyla Van’a geldiğini söyledi. Özellikle Afganistan, Pakistan, Bangladeş ve İran’dan Türkiye’ye doğru yoğun bir göç akını olduğunu kaydetti.
Bakan, İçişleri Bakanlığı’nın sınır kapılarından hiç göçmen geçmediğine dair açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını dile getirdi. “Bu bilgileri yerinde teyit etmek adına buradayız.” ifadesini kullanan Bakan, iki gün boyunca konuyla ilgili akademisyenler, gazeteciler ve yerel halkla görüşerek elde ettikleri bulguların, iddialarının doğruluğunu desteklediğini belirtti. Hali hazırda Van sınırlarından günlük en az 300 Afgan göçmenin geçtiğini ve sınır güvenliğinin mevcut haliyle yeterli olmadığını vurguladı. Göçmenlerin büyük gruplar halinde gelmediği, İran’dan küçük gruplar halinde geçiş yaptıklarını aktardı.
Uyuşturucu Ticareti İddiaları
Murat Bakan, yerinde yapılan tespitlere göre, göçmenlerin sadece insan olarak değil, uyuşturucu ticareti amacıyla da Türkiye’ye giriş yaptığını bildirdi. “Çantalarında yarım kilo, bir kiloluk uyuşturucu paketleriyle gelen göçmenler, Van ve İzmir’deki çocuklarımızın zehirlenmesine neden oluyor.” şeklinde konuştu. Ayrıca, Van İl Emniyet Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre, geçtiğimiz günlerde 21 kaçak göçmenin sınırdan geçtikten sonra yakalandığı ifade edildi. Bu durum, İçişleri Bakanlığı’nın ‘sınırdan kuş uçmuyor’ açıklamalarının asılsız olduğunu gözler önüne serdi.
Diplomatik Müzakere İhtiyacı
Bakan, Türkiye’nin göç politikaları üzerine gerçekleştirdikleri kurultayda, ‘Göç Politikaları Kurulu’ oluşturduklarını, bunun yanı sıra Van’ın haricinde Ağrı, Kilis ve Hatay gibi diğer sınır illerine de ziyaretlerin planlandığını açıkladı. “Bizim iki hedefimiz var: Birincisi, sınır güvenliğimizi sağlamaktır. İkincisi, Türkiye’deki yasa dışı ve geçici koruma altında bulunan kişilerin bir plan dâhilinde kendi ülkelerine geri gönderilmesidir.” ifadeleriyle yapılan çalışmaların amacını vurguladı.
Dünyadaki diğer ülkelerin göç politikalarına da dikkat çekerek, Türkiye’nin mutlaka İran ile diplomatik bir müzakere sürecine girmesi gerektiğini belirtti. “Avrupa Birliği, kendi sınırları dışındaki göçü kontrol altına almak için çeşitli önlemler alıyor. Türkiye’nin de biran önce bu bağlamda İran’la iletişime geçerek, geri gönderim süreçlerini ve göç akınının durdurulması için gerekli tedbirleri alması gerekiyor.” şeklinde konuştu.
