Batuhan KAYA/Agora Gündem- Konak Belediyesi, İzmir Afet Bilinci, Çevre ve İklim Farkındalığı Derneği ve Konak Kent Konseyi, 30 Ekim Samos Depremi’nin anısına bir anma programı ve basın toplantısı düzenledi. Etkinlikte hayatını kaybedenler anılırken konuşan Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, İzmir ve Konak’ın yapı stoku ile ilgili ciddi sorunlar olduğunu belirterek, şehirlerin en öncelikli meselesinin kentsel dönüşüm olması gerektiğine dikkat çekti.
Konak Kent Konseyi Başkan Vekili Ertan Parlar, gelecekteki depremlerle ilgili hazırlık yapmamamız gerektiğinin altını çizerek, “Bölgesel ve kentsel düzeyde önlem planları geliştirilmelidir. Ülke genelindeki binalar değerlendirilerek risk taşıyan yapılar tespit edilip, güvenli hale getirilmelidir. Uygun olmayan zemin ve arazilerde bulunan riskli yapılar acilen boşaltılmalıdır. Yaşam alanlarımızı bilimin ve teknolojinin rehberliğinde, insan ihtiyaçlarına uygun ve doğa ile uyumlu bir şekilde inşa etmeliyiz. Afet bilincinin artmasına yönelik eğitim programları düzenlenmelidir. Kent Konseyleri, Mahalle Meclisleri, Meslek Odaları, Sivil Toplum Kuruluşları ve Muhtarlar, bu süreçte daha fazla etkin rol almalıdırlar. “İmar Barışı” adı altında ruhsatlandırılan yapılar mutlaka denetlenmeli, kaçak yapılara müsaade edilmemelidir. Mevcut deprem yönetmelikleri geliştirilmeli ve tam anlamıyla uygulanmalıdır; bu yönetmeliklere aykırı işlemler engellenmelidir. Ülkemizde acı tecrübeleri tekrar yaşamamak için depreme hazırlıklı olmamız gerektiği unutulmamalıdır. Hazırlık için bilimin, tekniğin ve doğanın sesine kulak vermeliyiz” diye belirtti.
“Deprem konusunda ilerleme kaydedemedik”
Depreme hazırlık açısından son dört yıl içinde kaydedilen ilerlemenin yetersiz olduğuna dair eleştirilerde bulunan Konak Kent Konseyi Başkan Vekili Ertan Parlar, “Depremin yarattığı yıkımın ve toplumsal travmanın büyüklüğünü göz önünde bulundurduğumuzda, aradan geçen dört yılda deprem gerçeğiyle yüzleştiğimiz ve yeni depremlere hazırlık noktasında bir adım attığımız söylenemez. Afet riski taşıyan bölgeler taşınmadı, binalarımız depreme dayanıklı hale getirilmedi, şehir merkezlerinde deprem toplanma ve barınma alanları oluşturulamadı, afet sonrası kriz yönetim planları hazırlanmadı” dedi.
“10 milyon kaçak yapı ruhsatlandırıldı”
Geçmişte çıkarılan imar afları sebebiyle 10 milyon kaçak yapının ruhsatlandığını belirten Parlar, “Kamusal bir anlayışla yönetilmesi gereken yapı denetim sistemi tamamen ticarileştirildi. Meslek odalarının uzmanlık, eğitim, belgelendirme ve denetim görevleri yapı denetim süreçlerinden dışlandı. “İmar Barışı” adı altında projeleri olmayan ve mühendislik hizmeti almayan kaçak yapılar ruhsatlandırıldı. Bu imar affı ile birlikte, 10 milyonun üzerinde kaçak yapının şehre kazandırılmasıyla yapı stokumuzun proje uygunluğu ve deprem dayanıklılığı konusunda denetim fırsatı ortadan kaldırıldı” şeklinde konuştu.
“Sorumluluk siyasi iktidardadır”
Depreme karşı önlemler almakta politik iktidarın sorumluluğu olduğunu ifade eden Parlar, şu sözlerle açıklamalarını tamamladı:
“Kentin merkezinde bulunan afet toplanma alanı statüsündeki parklar ve meydanlar yapılaşmaya açılarak, afet sonrası hayati devam ettirecek güvenli alanlar yok edildi. Son yıllarda sık sık yaşadığımız her deprem, 30 Ekim 2020 İzmir depremi ve 6 Şubat Kahramanmaraş depreminin sebep olabileceği büyük tehlikenin ne kadar yakın olduğunu hatırlatıyor. Mevcut durumda artan nüfus ve yapılaşmanın sonucu olarak benzer bir felaketin etkileri çok daha ağır olacaktır. Bütün bunların bilinmesine rağmen, depreme hazırlık için gerekli adımların atılmaması siyasi iktidarın yükümlülüğüdür.”
“Deprem değil binalar öldürür”
İzmir’de meydana gelen can kaybının asıl nedeninin depreme dayanaksız binalar olduğunu vurgulayan Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, “Dört yıl önce yaşanan bir depremde, yaklaşık seksen kilometre uzaktaki sarsıntı sonucunda İzmir’de 117 insanımız hayatını kaybetti. Olayın ardından birçok binanın yıkıldığını gözlemledik. Olay, yalnızca bir İzmir depreminin değil, Samos’taki depremin sebep olduğu yıkımın bir sonucuydu. Olası depremlerin İzmir’de yaratabileceği yıkımı düşünmek zorundayız. Deprem değil binalar öldürür. Binaların dayanaksız olması insan hayatını tehdit ediyor” dedi.
“Kentleri rant değil bilim planlamalıdır”
Kentlerde planlı bir kentsel dönüşüm uygulanması gerektiğini ve bu süreçte rantın olmaması gerektiğini belirten Çınarlı Mutlu şu şekilde ifade etti:
“Doğal afetler hayatın vazgeçilmez bir parçasıdır; bu nedenle afetler kapımızı çalmadan önce dayanıklı hale gelmemiz gerekiyor. Dört yıl önce yaşananlar gösterdi ki, ruhsatlı binalar da yıkılabiliyor. Kimin yaptıktan ziyade, nasıl yapıldığına odaklanmalıyız. Kaçak yapılaşmaya karşı duracağız fakat yine de o yapıların sağlam zeminlerde inşa edilmesine çalışacağız. Ülkemizde bir geçiş dönemi yaşanması ve afetlerle ilgili planlamaların yapılması gerekmektedir. Kentlerin rant yerine bilimin ışığında planlanması gerektiğine inanıyoruz.”
“Topyekun seferberlik çağrısı”
İnsan hayatını riske atmamak adına topyekun bir seferberliğin şart olduğunu ifade eden Çınarlı Mutlu, “Bu anlamlı etkinlikte kaybettiğimiz canları anarken, zaman kaybetmeden hayat alanlarımızı afetlere dayanıklı hale getirme ve gelecek standartlara uygun hale getirme hedefindeyiz. Bu acıyı birebir yaşadık. Yeniden can kaybı yaşanmaması için, yapıların insanları öldürmemesi adına topyekun bir seferberlik gerektiğini vurgulamak istiyorum” dedi.
“Bugün farkındalık günü”
İZAFED Başkanı Serbest Ertaş, yaptığı açıklamada, “Bugün gerçekten acı bir gün, dört yıl önce 117 insanımızı kaybettik ve binlerce kişi evsiz kaldı. Bu gün hem bir anma günüdür, hem de farkındalık yaratma günüdür. Deprem bir doğal olaydır; ancak bunu afet haline getiren, eski yapı stoku ve toplumun bilinçsizlik durumudur. Bu gerçeği kabullenerek, yaklaşık dört yıldır afet bilinci oluşturma çalışmaları yürütüyoruz. Bugün de bunun bilinciyle farkındalık etkinliği için buradayız” şeklinde konuştu.