AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimindeki belediyeleri ‘silkeleme’ talimatını vermesinin ardından, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim borçları nedeniyle 6 milyar TL’nin üzerinde kesinti yapılmıştı. Bu kesintiler, belediyenin mali durumu üzerinde ciddi bir baskı yaratırken, DİSK Genel-İş İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Ercan Gül, SODEM-SEN temsilcileri ile birlikte yaptıkları 8,5 saatlik toplantının ardından yeni kesintiler olabileceğini belirtmiştir. Gül, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin (İzBB) 2 milyar TL’lik yeni bir kesinti yapabileceğini ve bu durum nedeniyle İzBB Başkanı Cemil Tugay’ın Ankara’ya giderek bakanlıkta görüşmelere katıldığını ifade etmiştir.
Bayram öncesi maaşlar belirsizliğe girdi
Ercan Gül, yaptığı açıklamada, “Cemil Başkan’ın Ankara’ya gitme nedeni bakanlıkla olan görüşmeleridir. SGK ve vergi borçlarından kaynaklı bu ay 2 milyar TL’lik bir kesinti olacağı bilgisi geldi. Bayramdan önce alacağımız maaşlarda ne kadar ödeme yapabilecekleri ise belirsiz bir durum” diyerek, çalışanların endişelerini dile getirmiştir.
Bu durum, çalışanlar arasında ciddi bir kaygı yaratmış ve İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışanlarının iade alacakları konusunda soru işaretleri oluşturmuştur. Hem ekonomik belirsizlik hem de yasal süreçlerin karmaşıklığı, bu tür kesintilerin çalışanların hayatını nasıl etkileyeceği konusunda bir belirsizlik doğurmuştur. Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliğindeki muhalefet partileri, bu durumu eleştirirken, hükümetin yerel yönetimlere yönelik tutumunun adil olmadığını öne sürüyorlar.
Aynı zamanda, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mali durumu hakkında yayınlanan raporlar ve veriler, kesintilerin devam etme olasılığını artırmaktadır. İzBB’nin bütçesinin büyük bir kısmı, SGK ve vergi borçları dolayısıyla ciddi bir darbe almış durumda. Bu bağlamda, çalışanların iş güvenceleri de tartışmaya açılmıştır.
Söz konusu gelişmeler ışığında, Ercan Gül ve diğer sivil toplum kuruluşları, durumu yakından izlemeye devam edeceklerini ve kendi haklarını savunmak için her türlü mücadeleyi vereceklerini ifade etmişlerdir. Bu tür bıçak sırtı durumlar, yerel yönetimlerin sorumluluklarını yerine getirmediği bir ortamda, çalışanların asıl mağdur olan taraf olmasının önüne geçmek adına daha fazla şeffaflık ve hesap verebilirlik taleplerini de beraberinde getiriyor.
Sonuç olarak, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin içinde bulunduğu bu finansal zorluklar, sadece çalışanları değil, aynı zamanda halk üzerinde de ekonomik bir etki yaratmaktadır. Yerel yönetimlerin bu tür sorunlar karşısında alacakları tedbirler ve izlenilecek politikalar, İzmir’in geleceği için büyük bir önem taşıyarak halkın ilgisini çekmektedir. Çalışanların, alacaklarını ne zaman alacakları ve bunun yanı sıra iş güvenceleriyle ilgili endişeleri, bölge halkında kaygı yaratmakta ve durumu daha karmaşık hale getirmektedir.
