Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İTÜ’nün Taşkışla Yerleşkesi‘nde gerçekleştirilen SAHA İstanbul 6. Olağan Genel Kurul Toplantısı‘nda yaptığı önemli konuşmasında, dünya genelinde köklü değişimlerin yaşandığını dile getirdi. Kacır, küreselleşme ve serbest ticaret anlayışlarının artık eski geçerliliğini kaybettiğini ve korumacı ekonomik politikaların öne çıktığını vurguladı.
Kacır, yapay zeka, yarı iletken teknolojileri ve uzay teknolojisi gibi alanlarda görülen ilerlemelerin küresel güç dinamiklerini yeniden tanımladığının altını çizerek, “Kritik teknolojilere erişim rekabeti sadece ticari değil, aynı zamanda jeopolitik bir yarışa dönüşüyor. Bu durum, yeni işbirlikleri ve gerilim alanlarının ortaya çıkmasına neden oluyor.” ifadelerini kullandı.
Bakan Kacır, uzun yıllardır küresel güvenliğin teminatı olarak görülen bazı büyük güçlerin artık ortak güvenlik ilkelerini bir kenara bırakarak kendi ulusal çıkarlarını önceliklendirdiğini söyledi. Bu değişimin, tarihsel olarak bu güçlerin koruduğu ülkeleri yalnızlığa terk ettiğini dile getiren Kacır, Türkiye’nin de bu yeni duruma kayıtsız kalamayacağına dikkat çekti.
Bakan Kacır’dan Savunma Sanayi Vurgusu
Kacır, küresel savunma sanayisi harcamalarının son on yılda 1,9 trilyon dolardan 2,7 trilyon dolara çıktığını belirterek Türkiye’nin bu yükselişin dışında kalamayacağını sözlerine ekledi. Milli savunma sanayiini “stratejik bağımsızlığın ve kalkınma vizyonunun ayrılmaz bir parçası” olarak değerlendirdi.
Bakan, son 22 yılda gerçekleştirilen Ar-Ge yatırımları ve tedarik planlamaları ile yerli savunma ürünlerinin yerlilik oranının yüzde 20’lerden yüzde 80’lerin üzerine çıkartıldığını kaydetti. Türkiye’nin milli ve özgün savunma sanayi ürünlerinin dünya genelinde savaş paradigmalarını değiştiren unsurlar haline geldiğinin altını çizen Kacır, hava, deniz ve kara sistemlerinde yerli teknolojilerin kullanıldığını ifade etti.
İhracat Rakamlarının Arttığı Bir Dönem
Kacır ayrıca, Türkiye’nin insansız hava araçları AUAV olarak bilinen BAYRAKTAR TB3 ve AKINCI gibi modern silah sistemleri ile savunma ürünleri ihracatının geçtiğimiz yıl 7,1 milyar doları bulduğunu ve bu yılın ilk dört ayında ihracatın yüzde 67 oranında arttığını belirtti. Türkiye’nin uluslararası pazarda rekabet gücünün her geçen gün yükseldiğini ifade etti.
Bakan, Türkiye’nin uzaydaki hak ve menfaatlerini korumak amacıyla Milli Uzay Programı çerçevesinde önemli adımlar attığını ve kendi haberleşme uydusunu üretebilen ülkeler arasında yer aldığını vurguladı. TÜRKSAT 6A’nın Türkiye’nin ürettiği en yüksek maddi değere sahip teknoloji ürünü olduğunu belirten Kacır, yeni uydu projeleri üzerinde çalışmaların devam ettiğini açıkladı.
Küresel Rekabet ve Gelecek Vizyonu
Kacır, Ankara’da ODTÜ işbirliğiyle inşa edilecek Uzay Teknoloji Geliştirme Bölgesi ile uzay endüstrisinde de benzer başarılara imza atmayı hedeflediklerini dile getirdi. Kendine özgü teknolojiler geliştiren Türkiye, gelecekte hipersonik, kuantum ve biyoteknoloji gibi alanlarda da kabiliyetlerini artırmayı planladığını ifade etti.
Bakan Kacır, değişen jeopolitik dengelerin Türkiye için tarihi bir fırsat sunduğunu ve Avrupa’nın savunma ekosisteminde daha etkili bir rol oynaması için çağrıda bulundu. “Yeter ki savunma san