İzmir’in Bayraklı ilçesinde Fuat Edip Baksı, Alpaslan ve Cengizhan Mahallelerini kapsayan Uygulama İmar Planı ile ilgili tartışmalar devam ediyor. İmar planının, daha önce mahkeme tarafından iptal edilmesine rağmen, Bayraklı Belediyesi tarafından yeniden askıya çıkarılması, birçok kesim tarafından tepkiyle karşılandı. Bu süreçte TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, kamuoyuna yaptığı açıklamada, iptal edilen bu planın hukuka aykırı olduğunu ifade etti.
Dönüşüm Planları Hakkında Endişeler
Şehir Plancıları Odası, planların şehircilik ilkelerine, mevzuata ve kamu yararına aykırı olduğunu belirterek, İzmir 6. İdare Mahkemesi’nin 29 Kasım 2024 tarihinde vermiş olduğu iptal kararının göz ardı edildiğinin altını çizdi. Oda, bu planların ciddi planlama eksiklikleri taşıdığını vurgulayarak, “Bu dönüşümün nasıl gerçekleştirileceğine ilişkin bir model önerilmemektedir” dedi. Ayrıca, şehir genelinde benzer dönüşüm planlarının mevcut sakinleri alanı terk etmeye zorladığına ve bu durumun kentsel yaşamı olumsuz etkilediğine dikkat çekti.
Şehir Plancıları Odası, planlama süreçlerinin, kentsel yaşamı güvenli, dirençli ve yaşanabilir kılacak finansman modelleri geliştirmek yerine, serbest piyasa koşullarına terk edildiğine dikkat çekti. Açıklamada, yalnızca mali gücü olan bireylerin bu dönüşümden faydalanabileceği ve kamusal faydanın göz ardı edildiği ifade edildi. Bu durum, mevcut sakinlerin bölgeden dışlanmasına neden olabilir. Oda, sosyal medyada kendilerine yönelik artan saldırılara da değinerek, bağımsızlık ve mesleki ilkeleri savunma konusundaki kararlılıklarını yineledi.
Açıklamanın sonunda, yerel yönetimlere açık bir çağrıda bulunarak, “Mevzuata aykırı planların iptali nedeniyle Odamızı hedef göstermek yerine, şehircilik ilkelerine uygun kamu yararına planlamalar yapılmalıdır” ifadelerine yer verildi. Bu noktada, kentsel dönüşüm sürecinin, toplumun farklı kesimlerine hitap edecek şekilde yürütülmesi gerektiği vurgulandı. Şehir Plancıları Odası, yerel yönetimlerin daha uygun, adil ve sürdürülebilir planlama modelleri geliştirmesini talep etti.
Bu tartışmalar, İzmir’in kentsel dönüşüm sürecinin sadece fiziksel bir değişim değil, aynı zamanda sosyal bir mesele olduğunu da ortaya koyuyor. Şehirlerde yaşayan insanların ihtiyaçlarını gözetmeyen planların, yerel halk üzerinde olumsuz etkiler yaratacağı açık. Dolayısıyla, planlamaların kamu yararı gözetilerek, toplumsal katılım ile gerçekleştirilmesi önem arz ediyor.
Kaynak: Haber Merkezi