Uluslararası ilişkilerdeki gerginlikler, Ortadoğu’nun karmaşık yapısını bir kez daha öne çıkarıyor. Ülkenin resmi haber ajansı NNA tarafından yapılan bir haberde, İsrail ordusuna ait iki tank ve beş zırhlı aracın güneydeki Lehlah bölgesine girdiği bildirildi. Bu durum, bölgedeki güvenlik endişelerini artırmakta ve uluslararası toplumun dikkatini çekmektedir.
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
İsrail askerleri, Alma eş-Şab beldesi yakınlarında konuşlu Lübnan ordusuna kadar yaklaşık 100 metre kadar yaklaşarak, bölgede topraktan bariyerler ve çukurlar oluşturma faaliyetlerine girişti. Bu durum, İsrail’in sınırda düzenli olarak askeri varlığını sürdürdüğünü ve bunu gerekçe göstererek ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini göstermektedir. Haberde ise, İsrail’in keşif uçaklarının da bölgede uçuşlar yaptığına dikkat çekilmiştir.
NNA’da yer alan bir diğer bilgide, İsrail ordusuna ait helikopterlerin de sınır bölgesine yakın beldelerde uçuşlar gerçekleştirdiği ve Birleşmiş Milletler (BM) Lübnan Geçici Barış Gücü’ne (UNIFIL) ait bazı noktalarda siren seslerinin duyulduğu kaydedilmiştir. Bu durum, uluslararası barış gücünün işlevselliği üzerinde olumsuz bir etki yaratarak durumu daha da gergin hale getirmektedir.
Lübnan ile İsrail arasındaki ateşkes ve ihlaller
Lübnan ile İsrail arasında 27 Kasım 2024 tarihinde imzalanan ateşkes anlaşmasına rağmen, İsrail’in sıkça bu anlaşmayı ihlal ettiği görülmektedir. Bu anlaşmanın denetlenmesi amacıyla oluşturulan Ateşkesi Denetleme Komitesi, UNIFIL, Lübnan ve İsrail’in yanı sıra Fransa ve ABD temsilcilerini de içermektedir. Ancak, uygulamada yaşanan aksaklıklar, barışın sağlanmasını zorlaştırmaktadır.
İsrail ordusunun, ateşkes anlaşmasında belirtilen geri çekilme maddelerine rağmen Lübnan’a yönelik kara saldırıları gerçekleştirdiği ve sınır hattındaki beş noktada kalıcı olarak varlık gösterdiği belirtilmiştir. Bu tür ihlallerin, bölgedeki gerilimi artırıcı etkileri olduğu aşikardır.
BM Güvenlik Konseyi, 12 Temmuz 2006’da başlayan Lübnan ile İsrail arasındaki şiddetli çatışmalara son verilmesi için 1701 sayılı kararı 11 Ağustos 2006’da oybirliği ile kabul etmiştir. Ancak, bu kararın uygulanması sürecinde yaşanan sıkıntılar, sürekli hale gelen çatışmaların önünü açmakta ve barış çabalarını sekteye uğratmaktadır.