Son dönemde işçi hakları ve toplu sözleşme görüşmeleri gündemde önemli bir yer edinirken, TÜRK-İŞ 3. Bölge Başkanlığı Petrol-İş Sendikası, İzmir Şubesi’ne bağlı çalışanların grev kararı aldığına dair açıklamada bulundu. Bu grev, TPI Kompozit Kanat Üretim Sanayi A.Ş. bünyesinde, özellikle Sasalı ve Menemen’de bulunan fabrikalarda gerçekleşecek.
Fabrika yönetimi ile işçi temsilcileri arasında yürütülen Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde bir sonuç elde edilememesi, işçilerin bu aşamada grev kararı almasına yol açtı. İşçiler, 13 Mayıs 2025 tarihinde, yani yarın, saat 24.00 itibarıyla greve başlayacak olup, belirtilen fabrikalarda faaliyetlerini durduracaklar.
TÜRK-İŞ 3. Bölge Başkanlığı, grev öncesi yaptığı açıklamada, “Konfederasyonumuza bağlı Petrol-İş Sendikamız İzmir Şubesinin örgütlü olduğu TPI Kompozit Kanat Üretim Sanayi A.Ş. işyerinde devam eden toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine, sendikamız bu gece 00:00 itibarıyla grev uygulamasını başlatacaktır” ifadelerine yer verdi. Bu açıklama, işçilerin sendika aracılığıyla hak arayışlarının ne denli önemli olduğunu gözler önüne seriyor.
Ayrıca, grev faaliyetinin yanı sıra, işçilerin hak taleplerini ve işverenin uzlaşmaz tutumunu basına duyurmak amacıyla kamuoyunu bilgilendirecek bir basın açıklaması da düzenlenecek. 13 Mayıs 2025 tarihinde saat 10.00’da TPI Kompozit Sasalı fabrikasında gerçekleştirilecek bu etkinlik, işçilerin mücadelesinin ve taleplerinin kamuoyuna duyurulması açısından kritik bir öneme sahip.
Türkiye genelinde işçi ve emekçi hakları konusunda yaşanan gerilimler göz önüne alındığında, TPI Kompozit’te yaşanan bu gelişme, bir çok işçi sınıfı üyesi için motivasyon kaynağı olabiliyor. Grev ve toplu sözleşme süreçleri, işverenlerle işçiler arasında yaşanan dinamikleri yeniden gözden geçirmeyi gerektiriyor. İşçilerin bir araya gelerek, toplu bir şekilde hareket etmesi, onların haklarını arama konusundaki kararlılığını pekiştiriyor.
Son olarak, TPI Kompozit çalışanlarının grev kararı alması, sadece fabrikada çalışan işçileri değil, aynı zamanda onların bağlı olduğu sendikayı ve daha geniş bir işçi hareketini de etkileyecek bir gelişme olarak değerlendirilmekte. İşçi hareketlerinin güçlü olduğu noktalar, işçi sınıfının toplu talepleri konusunda kararlı olduğunun bir göstergesi olarak kabul ediliyor.