Kadın Kadının Yurdu mu Kurdu mu?
Ben yurdu olanlardanım. Bu haftaki yazımda kadın mücadelesi ile ilgili önemli bir konudan bahsedeceğim. Güzel bir kitap müjdesi vereceğim; kitabın adı beni çok etkiledi: “Küllerinden Doğan Kadınlar”. Bu başlık bile birçok şey anlatıyor. Bu eser, meslektaşım Selda Kartal tarafından derlenmiş harika bir çalışma.
Kitabın içeriği boyunca kadınlar bir arada çalıştı. İçinde 25 tane kısa öykü bulunan bu kitap, tamamen kadın yazarlar tarafından yazıldı ve kadın mücadelesini anlatıyor. Kadınların sesini duyurmak için farkındalık yaratan ve bizlere bir nefes olacak bu eser, gerçekten önemli bir yer tutuyor. Kitap henüz proje aşamasındayken Selda Kartal’ın bana ilk anlattığında büyük bir heyecan duydum. Çünkü böyle ortak kadın projelerine, iş birliğine ve dayanışmaya her zaman ihtiyacımız var.
Bu tür projeler, ister bir kitap, ister bir konser veya belki bir sinema filmi olsun, kadınların bir arada çalıştığı ve birlikte güçlü bir şekilde ortaya çıktığı çalışmalardır. Üreterek, alanda mevcut olarak ve birlikte çaba göstererek daha büyük kitlelere sesimizi duyurabiliriz. Hangi sektörde olursa olsun, mücadele etmediğimiz bir alan yok ne yazık ki. Var olmak için burada olduğumuzu söylemek ve her gün biraz daha çabalayarak, daha iyi bir yaşam kurmaya çalışıyoruz.
Gün geçtikçe artan kadın cinayetleri, caydırıcı olmayan bir ceza sistemi ile sanki kabul edilir hale getirilmeye çalışılıyor. Bu durum beni oldukça endişelendiriyor. Duyarsızlaşabileceğimiz korkusu içindeyim. Cinsiyet eşitsizliği nedeniyle kariyer planlaması yapamıyor, mevcut durumumuzu korumaya çalışıyoruz. Oysa kadınlar olarak sadece kötü hikayelerimiz yok; bizler de uygun başarı hikayeleri yazmak istiyoruz ve hak ettiğimiz yerlerde olmayı arzuluyoruz. Bu mücadelede en kritik faktör, kadınların birbirine sahip çıkması ve desteklemesidir. Birbirimizi rakip değil, kardeş olarak görmeliyiz.
Özellikle iş yerlerinde, kadınların ne yazık ki bir erkek perspektifi ile düşünmeye mecbur bırakıldığını söylemek kaçınılmaz. Bu durum oldukça kötü ve üzücü. Artık erkek gibi düşünmek, hareket etmek zorunda kalıyoruz. Bunun sonucu olarak, kendimizi korumak adına farkında olmadan erkekleşiyoruz. Hadi, şimdi güzel hikayeler yazalım; çünkü bizde de mutlu, içten ve bol kahkahalı hikayeler var!
Son olarak, size bir soluk olması için bir çırpıda okuyacağınız “Küllerinden Doğan Kadınlar” kitabını tekrar hatırlatmak istiyorum. Bu kitap, kadınların güçlü hikayelerini barındırıyor. Güzel hikayeler yazacağımız günlerde görüşmek üzere!
