Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi (DEKAMER) ekipleri, yuvalama döneminin başlamasıyla birlikte kumsalda yürütülen çalışmalarda 10 yuva tespit etti. Bu süreçte, önemli bir koruma görevi üstlenen görevli ve gönüllüler, bu yuvaların içinde bulunan yumurtaların tilki, porsuk gibi potansiyel düşmanlardan korunması amacıyla kafesle çevrelenmesini sağlıyor. Aynı zamanda, yumurtalardan çıkacak yavruların takibi için yuvayı kayıt altına alarak bilimsel değer taşıyan bir izleme süreci yürütüyorlar.
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
DEKAMER Proje Asistanı Biyolog Fatih Polat, yaptığı açıklamada, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ile işbirliği içinde kumsalda yuvaları koruma ve izleme çalışmaları yürüttüklerini belirtti. 29 Nisan tarihinde İztuzu Sahili’nde yılın ilk caretta caretta yuvasını tespit ettiklerini vurgulayan Polat, şu anda toplamda yaklaşık 10 yuva belirlediklerini açıkladı. Bu yuvaların korunmasının, deniz kaplumbağalarının neslinin devamı açısından kritik öneme sahip olduğunu ifade etti.
Polat, yumurtaların hava sıcaklığına bağlı olarak yaklaşık 45 ile 60 gün süren bir kuluçka döneminin ardından yumurtadan çıkacağını ifade etti. Haziran ayının en yüksek yavru çıkışlarının görüleceğini öngördüklerini belirten Polat, sezonun ilk yuvalarından ilk yavru çıkışlarının da temmuz ayının ortalarında gerçekleşeceğini söyledi. Bu bağlamda, yuvalama sürecinin temmuz ayının ortalarına kadar sürmesinin, deniz kaplumbağalarının doğal döngüsünün bir parçası olduğunu da vurguladı.
Koruma çabalarının yanı sıra, bu tür projeler aynı zamanda çevre koruma bilincinin artırılmasına da katkıda bulunuyor. Gönüllülerin bu çalışmalara katılması, hem bireysel hem de toplumsal farkındalığı artırıyor. Deniz kaplumbağalarının korunumu, sadece ekosistem için değil, aynı zamanda gelecekte sağlıklı bir çevrenin devamı açısından da hayati bir öneme sahiptir.