Numan Kurtulmuş, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Tören Salonu’nda düzenlenen “Veriden Karara Ulusal Yapay Zeka Zirvesi”nin açılış töreninde önemli açıklamalarda bulundu. Yapay zeka konusunun TBMM çatısı altında ele alınmasının önemine değinen Kurtulmuş, bu zirvede ortaya çıkacak görüşlerin ve tartışılacak konuların gelecekteki çalışmalar için belirleyici olmasını temenni etti. Ayrıca, Türkiye’de bir Yapay Zeka Araştırma Komisyonu kurulması önerisini de gündeme getirdi. Bu komisyonun kalıcı hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Kurtulmuş, TBMM’nin toplumsal gelişmeleri yakından takip eden ve komisyonda bu konuların üzerinde çalışarak raporlar oluşturan bir yapı olduğunu belirtti. Dijital Mecralar Komisyonu ve Yapay Zeka Araştırma Komisyonu bu noktada örnek teşkil ettiğini ifade ederek, komisyon üyelerine teşekkür etti.
Teknoloji ve İnsan İlişkisi
Kurtulmuş, teknoloji ve insan arasındaki etkileşimin geçmişteki önemli dönüm noktalarına dikkat çekerek sanayileşme sürecinde robotların devreye girmesiyle yaşanan gelişmeleri anlattı. Sanayileşmenin getirdiği bazı olumsuzlukların zamanla tartışılmadığını ve bu süreçte insani endişelerin göz ardı edildiğini belirtti. Kapitalizmin temel ilkesinin kâr elde etmek olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, bu anlayışın sonuçlarının zamanla değiştiğini ve çeşitli mekanizmalarla düzenlemelere geçildiğini dile getirdi. Bu bağlamda, insanlık için bedeller ödenmesine sebep olan süreçlerin yaşandığını ifade etti.
20. yüzyılın ikinci yarısındaki sanayi ötesi ekonomilere geçişten, teknolojinin ilerlemesiyle insan yaşamında nasıl değişimler yaşanacağını da dile getiren Kurtulmuş, günümüzde yapay zeka üzerine yapılan çalışmaların, Türkiye’nin geleceği açısından büyük bir önem taşıdığını belirtti. Kurtulmuş, “Teknolojik dönüşümde geri kalmamalıyız” diyerek, Türkiye’nin yapay zeka alanında öncülük etmesi gerektiğini vurguladı.
Kurtulmuş, Türkiye’nin gelişmiş ülkelerle arasındaki mesafeyi sanayi döneminde 20-30 yıl kapatabilecekken, yapay zeka ve yüksek teknolojiler açısından bu mesafenin daha kısa sürelerde kapatılabileceğinin altını çizdi. Yapay zeka alanındaki regülasyonların oluşturulmasının önemli bir milli güvenlik meselesi olduğunu da ifade etti.
Kurtulmuş, yapay zekanın “iyi ya da kötü” olmadığını, fakat onu üretenlerin arkasındaki akıl, hikmet ve irfanın önem taşıdığını vurguladı. Örneğin nükleer teknoloji konusunda, kötü niyetli bir aklın, insanlık tarihinin en büyük trajedilerine yol açabileceğini belirtti. Teknolojinin arkasındaki etik değerlerin ve vicdanın önemine dikkat çekti.
Ayrıca, yapay zeka sayesinde insan zihninin kabiliyetlerinin önemli bir kısmının alınabileceğini belirten Kurtulmuş, fakat vicdan ve insafın makinelerle tam olarak yer değiştiremeyeceği görüşündeydi. Bu nedenle, yapay zeka ile hangi yetkilerin devredileceği konusunun dikkatle ele alınması gerektiğini ifade etti.
Kurtulmuş, yapay zekanın bazı devletler için önemli bir egemenlik aracı olabileceği konusunda uyarılarda bulunarak, insanı ikame etme tehdidine karşı dikkatli olunması gerektiğini ifade etti. “Yapay zeka yeni bir dispozitif oluşturmasın,” diyerek, bu süreçte insan değerlerinin ön planda tutulması gerektiğinin altını çizdi.
Son olarak, Türkiye’nin yapay zeka alanında büyük iddiaları olması gerektiğini vurguladı ve bu alanda etik, hukuk, manevi ve insani değerlerin birlikte yürütüldüğü yeni bir ekosistem oluşturulmasının önemli olduğunu belirtti. Kurtulmuş, “Bu çalışmaların güçlü bir şekilde sürdürülmesi ve uluslararası alandaki regülasyonların oluşturulması bizim vazifem