Bilkent Şehir Hastanesi’nin Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Uğurlu, doğal afetler sırasında yaşanan psikolojik etkilere dikkat çekerek, depremin insanların korku, huzursuzluk, gerginlik ve uykusuzluk gibi psikolojik belirtilerle tepkileriyle kendini gösterdiğini belirtti. Deprem anında insanların fizyolojik olarak da çeşitli sıkıntılar hissettiğini ifade eden Uğurlu, bunlar arasında hızlı kalp atışı, yükselen tansiyon, aşırı terleme ve titreme hissinin deprem korkusunda kaynaklandığını sözlerine ekledi.
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Uğurlu, deprem anındaki panik duygusunun doğal olduğunu belirtse de, insanların günlük yaşamlarını deprem korkusuyla geçirmeleri ve bu korkuların sürekli hale gelmesi durumunda profesyonel destek alma gerekliliğini vurguladı. Ayrıca, deprem korkusunun üstesinden gelmek için hazırlığın önemine dikkat çekti. Bu noktada, çocuklarımıza depremin ne olduğunu anlatmak ve depremin bir yer hareketi sonucu olduğunu, bunun sonucunda sarsıntı ve sallanma yaşandığını açıklamanın kritik olduğuna işaret etti. Böylelikle, bireylerin depreme karşı hazır olabileceğini dile getirdi.
“Evde deprem anını 10-15 kez canlandırmamız oldukça kıymetli”
Prof. Dr. Uğurlu, deprem anında yapılacakların önceden planlanmasının, afet sırasında hızlı ve doğru hareket edebilmek adına son derece önemli olduğunu ifade etti. Bu planlama sürecinde insanların kendilerini hazır hissetmeleri gerektiğini belirten Uğurlu, bilinçlenmenin ve depremin getirdiği tepkilerin önceden deneyimlenmiş olmasının gerekliliğine vurgu yaptı. Acil çıkış kapısının ve toplanma yerinin belirlenmiş olmasının büyük önem taşıdığını dile getirdi.
Uğurlu, deprem simülasyonlarının yani evde deprem anını 10-15 kez canlandırmanın oldukça değerli olduğunu vurgulayarak, insanların kaygı ya da korku durumlarında hızlı tepki verebilmek için zihinsel hazırlığın önemini belirtti. Bilinçli hareket eden kişilerin, bu tür durumlarda düşünmeden ve planlama yapmadan hızlıca hareket etme eğiliminde olduğunu söyleyen Uğurlu, bu nedenle tatbikat yapmanın önemine dikkat çekti. Eğitimle sağlam bir hazırlık yapılmasının, ani hareket gerektiren durumlarda kişilerin daha az yaralanma riski taşımasına sağılayabileceğini düşünmektedir. Bu bağlamda, sürekli eğitim ve hatırlatmaların afet zamanlarının etkilerini minimize edeceğine inanmaktadır.