CHP’nin, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla 1. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden (TBMM) Anıtkabir’e gerçekleştireceği yürüyüş, valilik tarafından engellenmek istenmişti. Ancak, tüm engellemelere rağmen on binlerce kişinin katılımıyla bu yürüyüş başarılı bir şekilde gerçekleştirilmiştir. CHP Genel Başkanı Burhanettin Bulut, sosyal medya platformunda yaptığı bir paylaşım ile, 23 Nisan tarihinde milletvekillerini 1. TBMM’ye götüren otobüs şoförünün tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildiğini duyurmuştur.
Bulut’un konu ile ilgili paylaşımı şu şekilde olmuştur:
“İyice zıvanadan çıktılar. Genel Merkezimizin emektar otobüs şoförü Gökhan kardeşimizi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etmişler. Suçu, 23 Nisan’da milletvekillerimizi 1. Meclise götürmesi. Biraz insaf, biraz akıl, biraz vicdan. Çekin ellerinizi emekçilerden!”
Yaşanan bu olayların hemen ardından, Bulut sosyal medya hesabında yaptığı ikinci açıklamada, Gökhan’ın ev hapsi kararı ile serbest bırakıldığını duyurarak şu ifadeleri kullanmıştır:
“Gökhan kardeşimiz, ev hapsiyle serbest bırakıldı. Geçmiş olsun.”
Bu olaylar, Türkiye’nin mevcut siyasi atmosferinde, kamuoyunun dikkatini çekerken, CHP’nin faaliyetleri ve valiliğin engellemeleri üzerinden bir tartışma başlatmıştır. 23 Nisan günü yapılan yürüyüş, hem sembolik anlamı nedeniyle hem de siyasal tartışmaların odağı haline gelmiş olması bakımından önem taşımaktadır. Valiliğin bu yürüyüşe yönelik engelleme girişimleri, muhalefet partisi tarafından sıkça eleştirilmektedir ve bu tür uygulamaların demokrasiye aykırı olduğu vurgulanmaktadır.
Bu durumu öne çıkaran bir diğer nokta ise, Gökhan’ın tutuklanma durumu ve arkasındaki iddialardır. Bulut’un, Gökhan’ın tutuklanmasının ardındaki gerekçelerin absürt olduğunu savunması ve bunun siyasi bir baskı aracı olarak kullanıldığını düşündürmesi, CHP’nin bu süreçte izlediği stratejiyi de gözler önüne sermektedir. Gökhan’ın ev hapsine alınması ise, partinin medya platformlarında geniş yankı bulmuş ve destek mesajları gelmiştir.
Sonuç olarak, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda gerçekleştirilen yürüyüş, sadece bir kutlama etkinliği olmanın ötesine geçmiş, özellikle siyasal bağlamda tartışmaları ve eleştirileri de beraberinde getirmiştir. CHP, sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanarak hem kendi destekçilerini bir arada tutmaya çalışmakta hem de yaşanan olayları kamuya duyurmakta büyük çaba göstermektedir. Dolayısıyla, gelecek dönemlerde benzer olayların ve tartışmaların daha fazla yaşanabileceği düşünülmektedir.