Ankara Valiliği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından yarın gerçekleştirileceği duyurulan etkinlikle ilgili bir açıklamada bulundu. Valilik, etkinliğin uygun görülmediğini duyurarak, bu durumun trafik akışını olumsuz yönde etkileyeceğini ve vatandaşların mağdur olabileceğini belirtti. Bu açıklama, CHP’nin etkinliğine dair tartışmaların yeniden alevlenmesine neden oldu. Valiliğin kararına karşı gelen CHP, bu durumu sosyal medyadan eleştirdi.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, konuyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Valiliğin kararına sert tepki gösterdi.
Başarır, mesajında, “Biz, 105 yıl önce tam da o Meclis’in önünde; işgale rağmen, yokluk içinde bir milleti ayağa kaldıran iradenin izindeyiz! Siz o iradeden korkuyorsunuz!” ifadelerini kullandı. Başarır, bu açıklamayla, CHP’nin Türkiye’deki demokratik mücadele ve iradesini vurguladı. Ayrıca, “Çünkü o irade, tek adam rejimlerini değil halkın egemenliğini savunur!” diyerek CHP’nin demokratik değerlere olan bağlılığını yineledi.
Ankara Valiliği’nin etkinliği yasaklama kararı, son dönemde Türkiye’deki siyasi atmosferdeki gerilimlerin bir yansıması olarak değerlendirildi. CHP’nin etkinliği, geçmişteki toplumsal olaylarla bağlantılı olarak ön plana çıkarken, bu tür yasaklamaların halkın ifade özgürlüğüne yönelik bir tehdit olarak algılandığı ifade ediliyor. Bu tür kararlar, sadece siyasi partilerin değil, aynı zamanda halkın da toplumsal olaylara katılımını ve görüşlerini ifade etme biçimini sınırlandırma riski taşımaktadır.
Yarın yapılması planlanan etkinlik, tarihi bir bağlamda kendini gösteriyor. Türkiye’nin tarihinde, egemenlik mücadelesinin önemli simgelerinden biri olan 1. Meclis önünde gerçekleştirilecek olan bu tür organizasyonlar, geçmişe bir saygı duruşu niteliği taşımaktadır. Aksi takdirde, halkın tarihine ve mücadelesine sahip çıkma konusunda atılacak adımların önünde engellerin olabileceği endişesi taşınıyor. Bu durum, toplumda endişe yaratmakta ve siyasi partilerin rolü kabullenilmez bir biçimde daraltmaktadır.
CHP, geçmişte olduğu gibi bugün de halkın iradesini temsil etmeye ve onun sesi olmaya devam edeceğini belirtirken, bu tür yasakların demokratik bir toplum için kabul edilemeyeceğini vurguluyor. Umuyorlarsa, yarın düzenlenecek etkinlikte daha fazla kişinin katılmasıyla seslerini duyurabileceklerini düşünüyorlar. Başarır’ın açıklamaları, bu davanın sadece bir siyasi mücadelesi değil, aynı zamanda halkın iradesine ve demokrasiye sahip çıkma mücadelesi olduğunun altını çizmektedir.
Tüm bu gelişmeler, Türkiye’deki siyasi atmosferin nabzını tutmak ve gelecekte olabilecek siyasi olayları tahmin etmek açısından önemli bir gösterge teşkil ediyor. 105 yıl önceki o iradenin günümüzde yeniden canlanması ve halkın sesinin daha fazla duyulması yönünde yapılan bu tür etkinlikler, siyasi tartışmaların ven sorunların toplum nezdinde daha fazla görünür olmasına neden olacağı düşünülmektedir. Bütün bu nedenlerle, yarın yapılacak etkinlik, yalnızca CHP için değil, genel bir demokrasi mücadelesi için önemli bir an olarak kaydedilecektir.
