Prof. Dr. Özkul, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, Simav ilçesinin Türkiye’nin aktif tektonik bölgelerinden biri olduğunu belirtmiştir. Simav’ın, sismik hareketliliğin oldukça fazla görüldüğü bir yer olduğunu vurgulayan Özkul, son 3 gün içinde bölgede önemli bir sismik hareketlilik yaşandığını dile getirmiştir.
Özkul, Simav’da 19 Nisan’dan bu yana 100’ün üzerinde deprem meydana geldiğini ifade ederek, bu depremlerden en büyüğünün 21 Nisan akşamında 4,3 büyüklüğünde olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, bu depremlere dair yaptığı değerlendirmede, 19 Nisan’dan 21 Nisan’a kadar depremlerin büyüklüğünde düzenli bir artış görüldüğünü, ancak 21 Nisan’dan itibaren bu büyüklüklerin azalmaya başladığını açıklamıştır.
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Prof. Dr. Özkul, özellikle Yemişli köyü yakınlarındaki sismik aktivitelerin, büyük deprem üretebilecek 3 önemli fay zonu arasında bulunduğunu dile getirmiştir. Yemişli çevresinde gerçekleşen depremlerin Simav Fay Zonu, Emet-Gediz Fay Zonu ve Naşa Fay Zonu arasında yer aldığını açıklayan Özkul, küçük ölçekli depremlerin daha önce hiç tespit edilmemiş ve haritalanmamış bir bölgede meydana geldiğini belirtmiştir.
Özkul, bölgede meydana gelen küçük depremlerin, sağlam olmayan binaların duvarlarında çatlamalara yol açabileceğine dikkat çekmiştir. Ayrıca, bölgede yaşanan sismik aktivitenin öncü ve artçı depremler olarak değerlendirilebileceğini de kaydetmiştir. Yapmış olduğu değerlendirmede, dün akşam meydana gelen 4,3 büyüklüğündeki deprem öncesinde yaklaşık 50 sarsıntı yaşandığını, bu depremleri öncü depremler olarak kabul edebileceklerini söylemiştir. Ardından meydana gelen sarsıntıları ise artçı depremler olarak değerlendirmiştir.
Bölgedeki sismik aktivitelerin normal dışı görünmekte olduğunu ifade eden Özkul, yapılacak detaylı saha çalışmaları ile bu depremler hakkında daha iyi bilimsel verilerin elde edilebileceğini düşünmektedir. Çalışmaların, bölgedeki sismik risklerin belirlenmesi ve bu risklerin yönetilmesi açısından oldukça önemli olduğunu vurgulamıştır.