1. Haberler
  2. SİYASET
  3. Kadın Hakları İçin Sezaryen Tartışmaları Tırmanıyor

Kadın Hakları İçin Sezaryen Tartışmaları Tırmanıyor

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sağlık Bakanlığı, özel sağlık kuruluşlarını ilgilendiren Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmeliği’nde köklü değişiklikler yaptı. Bu düzenleme, 19 Nisan 2025 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı ve tıp merkezlerinde artık planlı sezaryen doğumların gerçekleştirilemeyeceği belirtildi. Tıp merkezlerinin, normal doğum için bir doğum ünitesi kurma zorunluluğu getirildi. Ameliyathanesi olmayan tıp merkezlerine doğum ünitesi açma izni verilmeyecek ve kayıtların artık elektronik ortamda tutulması gerektiği, denetimlerin de artırılacağı ifade edildi.

Bu karar siyasilerin değil, kadınların hakkıdır

Kadın hakları savunucuları, hükümetin doğum yöntemine yönelik getirdiği bu kısıtlamaları eleştirdi. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Arzu Sena Topuz, sezaryen karşıtı söylemlerin, kadınların bedensel haklarına halel getirdiğini savundu. Topuz, siyasilerin “fıtrata uygun doğum” ifadeleri ve Sağlık Bakanlığı’nın sezaryeni hedef alan görsellerinin bilimsel temeli olmayan cinsiyetçi uygulamalar olduğunu ifade etti. Sezaryenin, hem anne hem bebek için yaşamsal bir tıbbi müdahale olduğunu vurgulayan Topuz, kadınların bedenleri ve yaşamları hakkında karar alabilmelerinin önemini belirtti ve bu hakların ihlal edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Aile değil kadın odaklı politikalara ihtiyacımız var

Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) gönüllüsü Avukat Sema Yurtbilir Yavuz, tıbbi bir zorunluluk olmaksızın sezaryen doğumun yasaklanmasının kadınların sağlık hakkını ihlal ettiğini savundu. Yavuz, Anayasa’nın temel hak ve özgürlüklerin sadece kanunla sınırlandırılabileceğine dikkat çekerek, yeni yönetmeliğin hukuka aykırı olduğunu belirtti. 2025’in “Aile Yılı” olarak ilan edilmesinin ardından bu tür uygulamaların artış gösterdiğini ifade eden Yurtbilir Yavuz, kadınların ve hekimlerin birlikte karar vermesi gerektiğini savundu.

Yönetmeliğe göre, tıp merkezinde planlı sezaryen yapılamaz

Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmeliğin 6. maddesinin 8. bendinde, “Tıp merkezinde normal doğum yaptırılmak istenmesi halinde Ek-4/Ç’de yer alan kriterler kapsamında kuruluş bünyesine doğum ünitesi eklenmesi zorunludur. Ameliyathanesi bulunmayan tıp merkezinde doğum ünitesi kurulmasına izin verilmez. Tıp merkezinde planlı sezaryen yapılamaz” ifadesi yer alıyor.

Normal doğum tartışmaları nasıl başladı?

Türkiye’de sezaryen doğum üzerinde tartışmalar, 4 Temmuz 2012’de gerçekleştirilen yasal düzenlemelerle artmıştı. CHP, 2012’de 6354 sayılı Kanun ile tıbbi zorunluluk olmadıkça sezaryen yasağının Anayasa’ya aykırı olduğunu belirterek Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi, düzenlemenin Anayasa’ya uygun olduğuna karar vererek iptal istemini reddetti. Bu durum, kamuoyunda tartışmalara neden oldu: Anayasa Mahkemesi’ne karşı olan dört üye, yasaklamanın kadının doğum yöntemini seçme özgürlüğü üzerinde ölçüsüz bir müdahale olduğuna dikkat çekti.

Diyanet “dinen uygun değil” dedi

Sezaryen tartışmaları, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 25 Eylül 2020’de verilen bir cevap ile yeniden alevlendi. Diyanet, sağ

Kadın Hakları İçin Sezaryen Tartışmaları Tırmanıyor
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Agora Gündem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!