“`html
Jeffrey Sachs ve Suriye Savaşı Üzerine Değerlendirmeler
Profesör Jeffrey Sachs, 4. Antalya Diplomasi Forumu’nda yaptığı konuşmada, Suriye’de yaşanan çatışmaların kökenlerine dair önemli görüşler paylaştı. Sachs, özellikle ABD’nin rolünün büyük olduğunu vurgulayarak, “Şu anda iktidarı ele geçirenler de dahil olmak üzere rejimi devirmek üzere özellikle cihatçıları eğitti. Bu bir kaos yarattı. 14 yıl süren savaşta Suriye’de 600 bin kişi hayatını kaybetti. Bu savaşın sonucu, CIA’in 2011’de istediği şeydi.” dedi. Bu değerlendirmeler, Suriye’deki rejim değişiminin arka planını oluşturduğunu ifade etti.
Forumda, Ahmet el Şara adlı cihatçı liderin de katılımıyla, Beşar Esad’ın iktidarından Ahmed el Şara’ya geçişin ABD’nin arzusu olduğu kaydedildi. Sachs’ın konuşması, dünya çapında dikkat çeken bir bilim adamı olmasından dolayı büyük bir ilgiyle karşılandı. Sachs, Columbia Üniversitesi‘nde profesör ve Earth Institute (Dünya Enstitüsü) Başkanı olarak görev yapmaktadır. Sürdürülebilir kalkınma konusundaki çalışmalarıyla tanınan Sachs, Türkiye’de de çeşitli programlarda yer almış ve ülkemizi yakından tanıyan uzmanlardan biridir.
2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaşın, Arap Baharı projesinin bir parçası olarak görüldüğünü ifade eden Sachs, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin parçalanma hedeflerine dair Kritik detaylar verdi. Bu süreçte, Suriye, Tunus ve Libya gibi ülkelerde yaşanan müdahaleler sonucunda önemli sosyal ve siyasi dalgalanmalar yaşandı. Sachs, bu süreçte ABD’nin silahlandırdığı grupların Suriye’deki çatışmalarda rol oynadığını dile getirerek, uluslararası ilişkilerdeki karmaşaya dikkat çekti.
Prof. Dr. Sachs’ın konuşması sırasında, Trump yönetiminin Ortadoğu’daki politikalarına da değinildi. Trump’ın Gazze’yi “benim turistik bölgem” olarak tanımlaması ve Türkler ile Kürtler arasında hayali bir düşmanlık yaratması, bölgedeki gerilimi artıran unsurlar olarak sıralandı. Sachs, Trump’ın savaşları önleme vaadine karşı, ticaret savaşları üzerinden dünya ülkelerine baskı yaptığını belirtti.
Bunun yanı sıra, Türkiye’deki sosyal sorunlarla da ilgili değerlendirmeler yapıldı. Ekonomik sıkıntılar, özellikle emekli ve çalışan kesimlerin durumu, halkın gündeminde önemli bir yer tuttu. Özellikle 19 Mart 2025 tarihindeki bir olay sonrası Türkiye’nin rezervlerinden 43 milyar dolar erittiği iddia edilirken, bu durum muhalefetin de sahneye çıkmasına neden oldu. İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve ardından gelen protestolar, ülke genelinde dikkatleri başka yöne çekme çabası olarak yorumlandı.
Sachs’ın Antalya Diplomasi Forumundaki sözleri, Suriye iç savaşının sadece bölgesel değil, küresel etkilerini de gözler önüne seriyor. Devam eden çatışmalar ve bunun sonucundaki insani kriz, dünya politikasını etkilemeye devam edecek gibi görünüyor. Nisan ve mayıs aylarının ilerleyen günlerinde Türkiye ve Suriye’deki durumun nasıl şekilleneceği merak konusu. Uluslararası ilişkilerin ne yönde gelişeceği ve bu gelişmelerin bölge halkları üzerindeki etkileri, dünya genelinde sıkça tartışılan başlıca konular arasında yer alıyor.
“`
