Husilere ait el-Mesire televizyonunda yayımlanan haberlere göre, ABD savaş uçakları, Yemen’in Hudeyde kentine bağlı Es-Salif ilçesindeki Ras İsa Limanını iki kez bombaladı. Bu saldırılar sonucunda, aralarında sağlık görevlilerinin de bulunduğu toplam 38 kişi hayatını kaybederken, 102 kişi de yaralandı. Saldırının ardından sivil savunma ekipleri, limanda çıkan yangını söndürmek ve yaralıları kurtarmak için yoğun çaba harcıyor.
-Yemen’e Hava Saldırıları
Husiler, 7 Mart tarihinde yaptıkları açıklamada, İsrail‘e, Gazze‘ye yardımların girişine izin vermesi için dört gün süre verdiklerini bildirmişti. Aksi takdirde, İsrail’e karşı deniz operasyonlarını yeniden başlatacaklarını duyurmuşlardı. Bu açıklama, bölgedeki gerilimi daha da artıran bir adım olarak değerlendirildi.
ABD Başkanı Donald Trump, 15 Mart tarihinde Truth Social platformu üzerinden yaptığı bir paylaşımda, orduya Yemen’deki Husilere karşı “büyük bir saldırı” başlatma talimatı verdiğini bildirdi. Bu durum, ABD’nin Husilere karşı daha agresif bir strateji izleyeceğine işaret ediyor. Trump’ın açıklaması, Yemen’deki iç savaşın dinamiklerini değiştirebilecek nitelikte bir adım olarak nitelendirilmektedir.
Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi, ABD’ye ait uçak ve savaş gemilerinin Husilerin hedefi olacağını belirterek, eğer saldırganlık devam ederse deniz seferlerindeki engellemelerin yalnızca Husileri değil, Washington’ı da kapsayacağını ifade etti. El-Husi’nin bu açıklamaları, daha geniş bir çatışmanın habercisi olabilir.
Bu olaylar, Yemen’de süregelen çatışmaların ve uluslararası müdahalenin karmaşık yapısını gözler önüne seriyor. Yemen’deki insani kriz her geçen gün derinleşirken, uluslararası toplumun bu duruma ne derece müdahale edeceği belirsizliğini koruyor. Yerel halk, devam eden çatışmalar ve uluslararası güçlerin müdahaleleri nedeniyle büyük acılar çekiyor. Sivil savunma ekipleri, yaşanan her yeni saldırıda ilk müdahaleyi yapmaya çalışırken, çok sayıda insan sağlık hizmetlerine ve temel ihtiyaçlara ulaşmakta zorlanıyor.
Yemen’deki bu son gelişmeler, bölgedeki güç dengelerini etkileyebilecek nitelikte. Hem Husilerin hem de ABD’nin birbirlerine karşı olan tutumları, sosyal medyada ve uluslararası platformlarda geniş yankılar buluyor. Saldırılar, sadece askeri bir boyut taşımakla kalmayıp, aynı zamanda diplomatik ilişkileri ve uluslararası işbirliğini de zorlaştıran unsur haline gelmiş durumda. Bu bağlamda, Yemen’deki çatışmanın çözümü için ortaya konacak her yeni strateji, bölgenin geleceği açısından hayati önem taşımaktadır.