Rusya’nın kontrolünde bulunan Zaporijya Nükleer Santrali, Ukrayna ordusuna ait bir insansız hava aracının (dron) santral bölgesinde düşürüldüğünü duyurdu. Bu bilgi, santralin resmi sosyal medya hesabından yapılan bir açıklama ile kamuoyuna iletildi.
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Açıklamada, herhangi bir ölü veya yaralının olmadığı ve santralde hasar oluşmadığı ifade edildi. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin santrale yönelik düzenlediği saldırıların, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) tarafından belirlenen ilkeleri doğrudan ihlal ettiği öne sürüldü.
Avrupa’nın En Büyük Nükleer Santrali
Zaporijya Nükleer Santrali, Ukrayna’nın güneydoğusunda bulunmakta olup, Avrupa’nın en büyük nükleer santrali özelliğine sahiptir. Rusya, Mart 2022 tarihinde bu santrali ele geçirerek kontrol altına almıştır. O tarihten itibaren santral, Rus ordusunun denetiminde kalmıştır.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ekim 2022’de santralin Rus mülkiyetine geçirilmesi için bir kararname imzalamıştır. Bu gelişme, uluslararası alanda büyük tepki toplarken, Zaporijya Nükleer Santrali’nin çevresinde de çeşitli askeri hareketlilikler gözlemlenmektedir. Ukrayna ve Rusya, saldırılarla ilgili olarak birbirlerini suçlamaya devam etmektedir.
Santralin çevresinde insansız hava araçları ve topçu saldırılarının yaşanması, bölgedeki gerginliği artırmaktadır. Bu durum, hem çevre ülkeleri hem de uluslararası toplum açısından endişe kaynağı olmaktadır. Zaporijya Nükleer Santrali’nin güvenliği, nükleer enerji kullanımının gündemde olduğu bir dönemde, stratejik bir önem taşımaktadır.
Nükleer tesislerin güvenliğine dair endişeler, Enerji Ajansı’nın ilkeleri ve uluslararası normlar çerçevesinde devam eden tartışmaların bir parçasıdır. Bu olaylar, hem bölgesel hem de küresel güvenlik dinamiklerini yeniden şekillendirmektedir. Zaporijya’nın durumu, yalnızca Ukrayna ve Rusya için değil, tüm dünya için kritik bir mesele olarak öne çıkmaktadır.