ABD merkezli Pimco, dünya genelinde en büyük tahvil yatırımcılarından biri olma özelliğiyle dikkat çekerken, son dönemde Türkiye’de yaşanan siyasi olayların etkisiyle Türk tahvillerindeki yatırım miktarını azaltma kararı aldı. Bu durum, Türkiye ekonomisine dair yatırımcı güveninin sarsılmasına neden olurken, piyasalarda da belirgin bir belirsizlik ortamı oluşturdu.
Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, yatırımcıların ruh halini olumsuz etkileyen önemli bir gelişme oldu. İmamoglu’nun 2025 Mart ayında tutuklanmasıyla birlikte, Türkiye’ye yönelik uluslararası algının da yeniden şekillendiği bir süreç başladı. Bu tür siyasi olaylar, yatırımcıların, özellikle de yabancı yatırımcıların, Türkiye ile ilişkilerini gözden geçirerek daha temkinli yaklaşımlar geliştirmelerine yol açtı.
İmamoğlu’nun tutuklanması piyasa tepkisine yol açtı
Pimco, Üst Düzey Yatırımcı Pramol Dhawan aracılığıyla, İmamoğlu’nun tutuklanmasından sonra Türk tahvil piyasasındaki pozisyonunu daralttığını açıkladı. Yönettikleri 1,95 trilyon dolarlık portföyle, Pimco’nun uluslararası yatırımcılar arasında önemli bir yeri bulunuyor. Dhawan, “Türkiye için hâlâ olumlu düşünüyoruz ancak pozisyonumuz artık daha küçük.” diyerek yatırım stratejilerindeki değişimi vurguladı.
Dhawan ayrıca, siyasi dalgalanmaların Türkiye’deki kurumsal yapıyı zedelerken, uluslararası yatırımcı güvenini de olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulundu. Bu gelişmeler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, yabancı yatırımcıların Türk tahvilleri üzerinde satış baskısı uygulamalarına yol açtı. 4 Nisan tarihine kadar geçen üç hafta içinde yabancı yatırımcılar toplam 4,85 milyar dolarlık Türk tahvili satışı gerçekleştirdi.
Yüksek faiz getirisi yatırımları canlı tutuyor
Ancak Pimco, yüksek faiz getirilerinin hala önemli bir cazibe sağladığını belirterek, yerel para birimi olan TLREF’e ve gecelik faiz oranına endeksli veya değişken faizli tahvillere yatırım yapmaya devam etti. Mart ayında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın gecelik borç verme faizini yüzde 46 seviyesine çıkarması, Türk lirası cinsinden varlıkları daha çekici hale getirerek Pimco’nun bu tür yatırımlara yönelmesine sebep oldu.
Dhawan, yönettikleri Pimco GIS Emerging Local Bond fonu hakkında yaptığı değerlendirmelerde Türkiye’yi “hızlı ve yavaşlayan adımlar arasında dengesini bulmaya çalışan bir araç” şeklinde tanımladığını ifade etti. Bu benzetmeler üzerinden, Türkiye’deki siyasi ve ekonomik dinamiklerin karmaşık doğasını örneklemek istedi. “Araba sürme benzetmesini yaparsak, hükümet gaza, TCMB ile Hazine ve Maliye Bakanlığı da frene basıyor. Frene basıldığında getiri elde ediyoruz.” şeklinde eklemesi, yatırım stratejilerinin ne kadar dinamik ve değişken olduğunu gözler önüne serdi.
Kaynak: Haber Merkezi
