ABD Gümrük ve Sınır Koruması, yeni bir karar alarak, Donald Trump yönetiminin Çin ürünlerine yönelik olarak uyguladığı vergi politikasında önemli bir değişiklik gerçekleştirdi. Alınan bu karar sonucunda, yüzde 145’lik vergi artışından muaf tutulan ürünler arasında akıllı telefonlar, dizüstü bilgisayarlar, yarı iletken çipler, güneş pilleri ve hafıza kartları gibi elektronik eşyalar yer almaktadır.
Bu kararın temelinde, teknoloji devi Apple’ın durumu bulunmaktadır. Apple, iPhone üretiminin yaklaşık yüzde 90’ını Çin’de gerçekleştirmektedir. Trump yönetimi, yerli üretimi teşvik etme çabalarına rağmen, bu durumu göz önünde bulundurarak geri adım atmak zorunda kalmıştır. Eğer bu yeni vergiler yürürlüğe girecek olsaydı, Apple ya fiyatlarını üç kat artırmak zorunda kalacaktı ya da milyarlarca dolarlık bir yatırım yaparak ABD’de yeni bir üretim tesisi kurmak zorunda olacaktı.
Tedarik Zincirinin Gerçeği
Uzmanlar bu kararın, küresel elektronik tedarik zincirinin büyük ölçüde Asya’ya bağımlı olduğunu ve bu durumun kısa vadede değiştirilemeyeceğini gösterdiğini belirtmektedir. Apple gibi büyük firmalar, 1990’lı yıllardan bu yana Çin’de kurdukları üretim altyapısına dayanarak iş yapmaktadır. Ayrıca, ABD’de yeni üretim tesisleri kurmanın yalnızca zaman alıcı değil, aynı zamanda çok yüksek maliyetli olduğunu da unutmamak gerekir. Bu nedenle, yeni vergiler, hem Apple’ın satışlarını olumsuz etkileyebilir hem de tüketicilere yüksek fiyatlarla yansıyabilirdi.
Ekonomik Baskılar ve Muafiyet
Trump yönetimi, ticaret politikalarında zaman zaman “u dönüşleri” yapmasıyla tanınmaktadır. Bu son vergi muafiyeti kararı da benzer bir şekilde, ekonomik baskılar ve iş dünyasından gelen tepkiler doğrultusunda alınmıştır. ABD yönetimi, 5 Nisan tarihinden itibaren geçerli olacak bu muafiyetin, ülkeye giren ya da gümrük depolarından çıkan ürünlerin vergiden muaf tutulacağını açıklamıştır.
Bu durum, hem Apple hem de diğer teknoloji şirketleri için önemli bir nefes alma alanı yaratmakta; ayrıca, ABD’deki tüketiciler için de daha makul fiyatlarla ürün edinmenin yolunu açmaktadır. Ancak, bu karar aynı zamanda, global ticaret dinamiklerinin karmaşıklığını ve büyük firmaların tedarik zincirlerindeki süreçlerin ne denli iç içe geçtiğini de gözler önüne sermektedir.
Sonuç olarak, bu yeni vergi muafiyeti kararı, ABD’nin ticaret politikalarının, ekonomik gerçeklerle birlikte evrildiğinin bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Tedarik zincirinin Asya’ya olan bağımlılığı, büyük firmaların kararlarını ve stratejilerini doğrudan etkilemekte; bu durum da ticaretin uluslararası boyutunu etkileyen önemli bir konu haline gelmektedir.
Kaynak: Haber Merkezi