İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan bazı isimlerin cezaevleri arasında sevk edileceği bilgisi verildi. Bu açıklama, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın tarafından sosyal medya aracılığıyla duyuruldu. Sevk edilen kişilerin, İstanbul’daki Marmara Cezaevi’nden çevre illerdeki cezaevlerine gönderileceği belirtilirken, Murat Ongun, Hüseyin Köksal Çorlu, Murat Kapkı, Nihat Sütlaş, Adem Soytekin, Tuncay Yılmaz, Fatih Keleş, Necati Özkan ve Serdal Taşkın gibi isimlerin yer aldığı ifade edildi.
Günaydın, tutukluların sırasıyla Tekirdağ, Kocaeli ve çevre illerdeki cezaevlerine gönderileceğini açıkladı. Bu durum, bazı kişiler tarafından tutukluların savunma haklarının zedelendiği bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor. İstanbul dışındaki cezaevlerine yapılan sevklerin, mahkeme sürecinde muhalefet partisi olarak can sıkıcı sonuçlar doğurabileceği belirtiliyor.
CHP İzmir İl Başkanı’ndan sert tepki
Bir süre sonra, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’ndan sert bir tepki geldi. Aslanoğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, gerçekleştirilen sevklerin adaletsiz bir yaklaşımı simgelediğini savundu. Ona göre, tutukluların İstanbul’dan uzak cezaevlerine gönderilmesi, dava sürecini olumsuz etkilemeyi amaçlayan bir strateji olarak görülüyor.
Aslanoğlu’nun ifadeleri oldukça çarpıcıydı: “İBB soruşturmasında tutuklananlar İstanbul’dan uzak cezaevlerine gönderiliyor. Murat Ongun ve Hüseyin Köksal Çorlu, Murat Kapkı, Nihat Sütlaş, Adem Soytekin ve Tuncay Yılmaz Tekirdağ’a, Fatih Keleş, Necati Özkan ve Serdal Taşkın ise Kocaeli Cezaevi’ne naklediliyor. Oysa dava İstanbul’da, aileler ve avukatlar burada. Amaç çok açık: Muhalefeti dağıtmak, savunmayı zorlaştırmak. ‘Ne kadar dağıtırsan o kadar iyi’ diyen bir anlayış var ortada! Ama unutmayın: Bu halk, bu adaletsizliğin hesabını sandıkta soracak!” ifadelerini kullandı.
Bu açıklamalar, tutukluların cezaevine gönderilmesi sürecinin ne kadar önemli bir tartışma konusunu oluşturduğunu gösteriyor. Hem siyasi partiler hem de kamuoyu açısından bu durum oldukça dikkat çekici. Hem ekonomik hem de sosyal açıdan pek çok kesimi etkileyen bir süreç olarak nitelendirilen bu durum, Türkiye’nin siyasi arenasında yeni tartışmaların kapısını aralayabilir.
Sonuç olarak, İBB soruşturması doğrultusunda gerçekleştirilen tutuklama ve cezaevi sevkleri, Türkiye’nin mevcut siyasi ortamındaki gerginlikleri bir kez daha ön plana çıkartmış durumda. İlerleyen günlerde yaşanacak gelişmeler, bu tartışmaların hangi boyutlara ulaşacağını gösterecek.
