Başbakan Selam, Lübnan’da 1975-1990 yılları arasında yaşanan iç savaşın başlamasının 50. yılı münasebetiyle başkent Beyrut‘ta bulunan Milli Kütüphane’de düzenlenen resim sergisine katıldı. Bu sergi, Lübnan’ın modern tarihinde önemli bir dönüm noktası olan ve toplumsal yapısını derinden etkileyen iç savaşın anısını yaşatmayı amaçlıyor.
Serginin açılışında bir konuşma yapan Selam, 50 yıl önce Lübnan’ın çeşitli bölgelerini ve gruplarını 15 yıl boyunca bölen kanlı bir savaşın başladığını hatırlattı. Bu süreçte on binlerce insanın hayatını kaybettiğini, yüz binlerce insanın yerinden edildiğini ve hâlâ kayıp vatandaşların olduğuna dikkat çekti. Selam, “Aslında sorunun temelinde devletin yokluğu yatıyordu. Bu nedenle de devleti geri getirmenin dışında bir çözüm olamaz.” sözleriyle, iç savaşın kök nedenlerine vurgu yaptı.
Selam, iç savaşı sona erdiren Taif Anlaşması‘nın aynı zamanda devletin yeniden inşasını da içerdiğini belirtti. Konuşmasında Taif Anlaşması’nın uygulanması gerektiğini ifade ederek, “O halde Taif Anlaşmasının tüm maddelerini uygulayalım. Taif Anlaşması’nın metnine veya ruhuna aykırı olarak uygulananları düzeltelim ve ortaya çıkan boşlukları kapatmaya çalışalım. Taif Anlaşması, Lübnan devletinin tüm topraklarında kontrolü sağlamasını içeriyor.” şeklinde konuştu. Selam, gerçek bir devletin, silahların meşru silahlı kuvvetlerin tekelinde tutulmasıyla var olabileceğini vurguladı.
Lübnan’daki iç savaş, 1989 yılında Suudi Arabistan’ın Taif şehrinde imzalanan Taif Anlaşması ile sona erdi. Ancak bu anlaşma yürürlüğe girmeden önce gruplar arasında çatışmalar bir süre daha devam etti. Bu bağlamda, Selam’ın konuşmasında dikkat çeken bir diğer nokta da, iç savaşın ardından yaşanan toplumsal ve siyasi kırılmaların gündeme getirilmesidir.
Lübnan’da 1975-1990 yılları arasında süren iç savaşta 150 binden fazla insanın hayatını kaybettiği, yüz binlerce insanın yaralandığı ve bir milyondan fazla insanın ülkesini terk etmek zorunda kaldığı belirtilmektedir. Bu verilere dayanarak, Selam, yaşananların derin acısını ve etkisini yeniden hatırlatmayı ve bu durumu unutmamak gerektiğini vurguladı.
Açılışta yer alan sergi ise bu tarihi olayların görsel bir anlatımını sunmakta, Lübnan halkının savaş döneminden bu yana neler yaşadığını sergileyerek, unutulmaması gereken acıların ve deneyimlerin hafızalarda kalmasına katkı sağlamayı hedeflemektedir. Tüm bu unsurlar göz önüne alındığında, iç savaşın sadece bir dönemi değil, günümüzdeki toplumsal ve siyasi dinamiklerin de şekillenmesine neden olmuştur.
