“Bize Fark Etmez” ifadesiyle düzenlenen zirvenin açılış seremonisi Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın katılımıyla gerçekleşti. Törende MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı ve MÜSİAD Kadın Başkanı Meryem İlbahar Koca da hazır bulundu.
- Bakan Göktaş: Kadın istihdam oranını yüzde 32,9’a, kadınların iş gücüne katılım oranını ise yüzde 37,3’e yükselttik
Açılışta söz alan MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, MÜSİAD’ın Anadolu’nun bereketiyle 34 yıl önce temellerini attığını ifade ederek, “Her geçen gün bu bereket arttı ve yayıldı.” dedi.
“Yüksek Ahlak, Yüksek Teknoloji” mottosuyla hareket eden MÜSİAD, son 34 yıl boyunca gerçekleştirdiği birçok başarılı girişim sayesinde Türkiye’nin ve dünyanın en etkin sivil toplum kuruluşlarından biri haline geldiğini vurgulayan Asmalı, “MÜSİAD, hepimizin büyüdüğü bir aile yuvasıdır. Burada gelişir, güçleniriz ve Anadolu irfanını bütün dünyaya taşırız. MÜSİAD, 34 yıllık geçmişiyle bu bilinci taşımakta ve gelecekte de devam edecektir.” ifadelerini kullandı.
Asmalı, MÜSİAD Kadın Uluslararası Farkındalık Zirvesi’nin, iş dünyasında aktif olan kadınlara yeni bir vizyon kazandırmayı, farklı fikirlerin ortaya konmasını sağladığını ve gelecekte kadınların iş hayatında daha geniş fırsatlara sahip olmalarına yönelik önemli bir platform olduğunu kaydetti.
2018 yılında faaliyetlerine başlayan MÜSİAD Kadın, ülkemizdeki kadın girişimciliğini desteklemek ve kadınların sosyal hayattaki yerini güçlendirmek amacıyla çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Asmalı, “MÜSİAD Kadın, kuruluşundan bu yana kadınların yer aldığı her alanda farkındalık oluşturmayı hedeflemiştir. Bu doğrultuda yapılan birçok etkinlik ile kısa süre içinde geniş bir kitleye ulaşmayı başarmıştır.” şeklinde konuştu.
Asmalı, MÜSİAD Kadın’ın düzenlediği önemli etkinliklerden birinin olan “IAS Uluslararası Farkındalık Zirvesi”nin, toplumsal sorunları tespit edip, yaşanan problemler konusunda farkındalık oluşturarak, gelecekteki politikalar için altyapı sağlamayı amaçladığını bildirdi.
Zirvenin uluslararası bir perspektif sunarken, mevcut eksiklikleri gidermek için somut adımlar atmayı hedeflediğini belirten Asmalı, “Bize Fark Etmez mottosuyla, kadınların ticaret hayatında karşılaştığı zorlukları iyileştirmek, aile şirketlerinde sürdürülebilirliği sağlamak ve en önemlisi aile yaşamı ile iş hayatı arasındaki dengenin nasıl tesis edileceği konularını ele alacağız.” dedi.
“Kadınların güçlenmesi ve şiddetin son bulması için herkes birlikte hareket etmeli”
Asmalı, kadın istihdamı ve girişimciliğinin son yıllarda ülkemizde belirgin bir biçimde arttığına dikkat çekerek, “Son 20 yılda kadınların istihdam oranı yüzde 17,7’den, yüzde 32,6 ile tarihimizin en yüksek seviyesine ulaşmıştır. 12. Kalkınma Planı çerçevesinde, 2028 yılına kadar kadın iş gücüne katılım oranının yüzde 40,1’e, kadın istihdam oranının ise yüzde 36,2’ye çıkarılması hedeflenmektedir.” bilgilerini verdi.
Bu plan doğrultusunda çift yönlü bir değişimin amaçlandığını aktaran Asmalı, kırsalda kadın girişimciliğinin ve teknoloji okuryazarlığının artırılması, kadınlara yönelik sosyal alanların oluşturulması, bakım hizmetlerinin kaliteli ve erişilebilir hale getirilmesi gibi çalışmaların destekleneceğini ifade etti.
Asmalı, kadınların iş gücüne katılımını destekleyecek girişimcilik, finansal ve dijital okuryazarlık, kooperatifçilik gibi programların kapsamlarının genişletilerek daha yaygın hale getirileceğini de belirtti:
“Kadın girişimci oranında 2002’den bu yana önemli bir artış yaşandı. 2002’de kadın girişimci oranı yüzde 13,1 iken, 2023’te bu oran yüzde 17,4’e yükseldi. Bu veriler, son 20 yıldır kadın istihdamında ve girişimciliğinde anlamlı bir değişim olduğunu gösteriyor. Kadınların iş gücüne katılımı ve girişimcilikteki artışlar, hem bireylerin hem de toplumun kalkınması için kritik önemde. Ancak bu değişimin sadece iş hayatında değil, evde de başlaması gerekiyor. Ev kadınlarının katkıları, toplumsal gelişim için son derece değerlidir.”
Kadınların iş ve ev hayatındaki rollerinin yanı sıra, kadın cinayetleri ve şiddet gibi kabul edilemez olayların sürmekte olduğunu hatırlatan Asmalı, “Son zamanlarda artış gösteren bu tür olaylar toplumda büyük bir tedirginlik yaratmakta ve toplumsal huzurumuzu tehdit etmektedir. Kadınların güvenliğini ve haklarını korumak, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu tür şiddet olaylarını kınıyoruz ve bir daha yaşanmaması için toplum olarak birlikte mücadele etmemiz gerektiğine inanıyorum.” dedi.
Asmalı, bu çerçevede kadınların iş ve ev hayatındaki rollerinin desteklenmesi, şiddetin önlenmesi için eğitim ve farkındalık çalışmalarının artırılmasının çok önemli olduğunu vurguladı ve sözlerine şöyle devam etti:
“Kadınların güçlenmesi ve şiddetin son bulması için hep birlikte hareket etmeliyiz. Ayrıca, kadınların ekonomik ve sosyal hayatta daha çok yer alabilmesi adına devletin politikaları ve iş dünyasının desteği büyük önem taşıyor. Kadın girişimcilerin ve çalışanların karşılaştığı engellerin kaldırılması ve eşit fırsatlar sağlanması için gerekli adımlar atılarak, kadınların lider pozisyonlarında daha fazla yer alması sağlanmalıdır. Böylelikle kadınların toplumun her alanında daha aktif ve güçlü olmalarını sağlayabiliriz.”
Asmalı, düzenlenen etkinliğin MÜSİAD’ın uzun yıllar boyunca devam eden güçlü organizasyonları gibi, toplumda önemli bir yer bulmasını dilediğini ekledi.
“Göç, girişimcilik, dijital, çevre ve sağlık konularında çalışmalarımıza ağırlık verdik”
MÜSİAD Kadın Başkanı Meryem İlbahar Koca, görev süreleri boyunca iş hayatından aile yaşamına, ticaretten sosyal sorumluluk projelerine kadar pek çok başarılı girişime imza attıklarını belirtti.
Bu faaliyetler sonucunda sivil toplum kuruluşlarının, özellikle kadınlar odaklı birçok görev üstlenmesi gerektiğini vurgulayan Koca, “2022’de, ‘Dönüşüm Bizimle Başlar’ temasıyla gerçekleştirdiğimiz ilk Uluslararası Farkındalık Zirvesi’nde, ‘Yumurta dışarıdan bir güçle kırılırsa yaşam sona erer; içten bir güçle kırılırsa yaşam başlar. Zira gerçek dönüşümler daima içten gelir.’ sözünden ilham almıştık. İlk zirvemizden aldığımız sonuçlar doğrultusunda, son iki yılda göç, girişimcilik, dijital, çevre ve sağlık konularında, paydaşlarımızla birlikte çeşitli projeler ve etkinlikler gerçekleştirdik.” şeklinde konuştu.
Koca, iş dünyasında kadın girişimini destekleyecek buluşmalar düzenleyerek, Sıfır Atık anlayışıyla çalışmalarını yeniden şekillendirdiklerini aktararak, önceki zirvenin en büyük çıktısı olan “Dönüşüm Evden, Eğitim Anneden Başlar” projesinin uygulanarak, evsel atıkların geri dönüştürülmesi için ev hanımları ve annelere yönelik eğitimler verdiklerini ifade etti.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından kadınlar ve çocuklara yönelik çeşitli desteklerle yaraların sarılmasında ellerinden geleni yaptıklarının altını çizen Koca, “Geleneği Muhafaza, Moderni Takip” mottosuyla hazırladığımız TAYA (Türk Annelerine Yardımcı Akademi) projesi çerçevesinde ailelerin yabancı bakıcı tercihleri ile ilgili bir rapor hazırladık. Yüzyıla damgasını vuran başarılı kadınlarımızın hikayelerini “Türkiye Yüzyılı’nda 23 Kadın” eseri ile gençlere aktardık. Bugün, bu çalışmalarımızın en değerli olanı olan Uluslararası Farkındalık Zirvesi’ni, gelecek nesillere sürdürülebilir bir şekilde bırakmanın gururunu yaşıyoruz.”
“Kadim medeniyetimiz, ahengin hikayeleriyle bezenmiştir”
Meryem İlbahar Koca, çalışan ve üretken kadınlara odaklanmakla kalmayıp, kadının yaşamındaki diğer rollerini de göz önünde bulundurarak entegre bir bakış açısının gerekliliğini vurguladı.
Zirvede bir kadının iş ve aile yaşamında nasıl bir denge kurduğunu, başarıya ulaşma yolunda karşılaştığı engelleri ve bu sürecin nasıl bir güç kaynağı haline geldiğini analiz edeceklerini bildiren Koca, “Bu yıl konseptimize farkındalık ödüllerini de ekledik. Kendi alanlarında büyük başarılara ulaşmış değerlilerin, Emine Erdoğan Hanımefendi’nin katılımıyla ödüllerini alacak olmaları önemli bir gelişmedir. Bu ödüller sadece bireysel başarılar açısından değil, aynı zamanda topluma ve gelecekteki nesillere ilham vermeleri açısından da değerlidir. Her ödül sahibi, vizyonerlikleri, cesaretleri ve liderlikleri ile örnek teşkil etmektedir.” dedi.
Koca, “Hayattaki bütün rollerimizi, uyum içinde sürdürebilme yeteneğimiz, bizim zenginliğimiz ve gücümüzdür. Kadim medeniyetimiz, bu dengeyi yakalamış ilham verici kadınların hikayeleriyle doludur.” ifadelerini kullandı.
Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği vesilesiyle, köklerden göklere gururla takip ettiğimiz yerli ve milli gelişmeler, ‘Türkiye’ markasını dünya genelinde tanınır hale getirmiştir. Üreten ve girişimci kadınlara sunulan desteklerle, artık ulusal ve uluslararası ticaret alanında daha sağlam adımlarla geleceğe güvenle yürüyoruz. Bu vesileyle, her zaman teşvik eden Cumhurbaşkanımız ile desteklerini asla esirgemeyen Kıymetli Hanımefendi’ye şükranlarımı sunuyorum. Üstlendiğimiz sorumlulukları en iyi şekilde yerine getirmek, bizlerin ve sonrasındaki nesillerin görevidir. Unutmamalıyız ki, kadın ve gençlik yapılanmaları ile 14 bin üyeden oluşan büyük ailemiz MÜSİAD, her zaman kadınların yanında olmuş ve olmaya devam edecektir.”
Koca, konuşmasını Filistinli yazar Rıfat el-Arir’in, Gazze’de şehit edilmeden önce yazdığı son şiirinden bir alıntı yaparak sonlandırdı.