Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuğrul Kesicioğlu, Giresun Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Funda Demirtaş Korkmaz, öğrenciler Oğuzkan İlmaz ve Feyzullah Topçu, Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enise Gökçe, Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü öğrencisi Talha Karasoy ve Özyeğin Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Burçin Ünlü, yaklaşık bir yıl süren çalışmaları sonucunda “Raman Spektroskopisi Kullanılarak Dolaşımdaki Meme Kanseri Kök Hücrelerini Tespit Ederek Tümör Yükünün Tahmini” adlı bir projeye imza attı. Bu proje, TÜBİTAK’ın Girişimcilik Destek Programı (BiGG) kapsamında kısa bir süre önce destek almaya hak kazandı.
İki yıllık bir süreçte tamamlanması hedeflenen proje, hastalardan alınan kan örneklerinde meme kanseri kök hücrelerinin daha hızlı ve erken bir şekilde tespit edilmesini sağlamak amacıyla Raman Spektroskopisi cihazını kullanmayı öngörüyor.
“Kanserin erken teşhisi ve tedavisi büyük önem arz ediyor”
Doç. Dr. Tuğrul Kesicioğlu, AA muhabirine meme kanserinin her sekiz kadından birinde görüldüğünü ifade etti.
Araştırmalardan elde edilen bulguların, hastalığın 2050 yıllarında her dört kadından birinde görülebileceğini gösterdiğine dikkat çeken Kesicioğlu, “Bu sebeple milyonlarca kadını etkileyen bu hastalığın erken dönemlerde teşhis edilmesi ve tedavi süreçleri son derece kritiktir. Günümüzde kendi kendine muayene, mamografi, tomografi ve MR gibi yöntemler, meme kanseri tanısında ve tedavisinde büyük önem taşıyor.” şeklinde konuştu.
Kesicioğlu, projelerinin BiGG tarafından desteklenen ve moleküler düzeyde meme kanserinin kan yoluyla erken tespitini amaçlayan önemli bir çalışma olduğunu vurgulayarak, “Projemizde, meme kanserinin kanda erken aşamada moleküler biçimde tanımlanmasını hedefliyoruz. Bu alanda dünya genelinde önemli bir çalışma yapmayı öngörüyoruz.” dedi.
“Meme kanseri hastalarından farklı evrelerde kan örnekleri toplayacağız”
Dr. Öğretim Üyesi Funda Demirtaş Korkmaz, bu araştırmanın büyük bir önem taşıdığını dile getirdi.
Korkmaz, hastalardan alınacak kan örneklerinin projede kullanılacağını belirtirken, şunları söyledi:
“Bu proje çerçevesinde, meme kanserinin değişik evrelerinde tanı amacı doğrultusunda kanser kök hücrelerini tespit edebilmek adına bir araç geliştirmeyi hedefliyoruz. Farklı evrelerde bulunan meme kanseri hastalarından kan örnekleri toplayarak, Raman Spektroskopisi cihazıyla kanser kök hücrelerini belirleyeceğiz. Bu yöntemle hastadaki tümör yükü hesaplanabilecektir.”
Öğrencilerden Oğuzkan İlmaz, proje kapsamında Japonya ve İskoçya’daki iki üniversite ile işbirliği yapacaklarını ifade etti.
Araştırmalarının TÜBİTAK mükemmeliyet mührünü aldığını belirten İlmaz, sözlerine şöyle devam etti:
“Projemiz, meme kanseri hastalarının tanı ve tedavisi için geliştirilmiş bir çalışma. Kan örneklerinde bulunan kanser kök hücrelerinin sayısını saptamak istiyoruz. Meme kanseri hastalarının kan örneklerindeki kanser kök hücrelerini izole edeceğiz. Bu izole edilen hücreler, belirli moleküler markörler aracılığıyla seçilecek ve ardından Raman Spektroskopisi ile makine öğrenmesi kullanılarak tümör yükünün evrelemesi için tahminler yürütülecektir.”
