ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı, son dönemlerde yeniden alevlenmiş durumda. ABD’nin, Çin’e uyguladığı gümrük vergilerini toplamda yüzde 145’e çıkarması, Pekin yönetiminin karşılık vermesine neden oldu. Çin hükümeti, ABD menşeli ürünlere uygulanan gümrük vergisi oranını ise yüzde 125’e yükselttiğini duyurdu. Bu karşılıklı hamleler, iki ülke arasındaki ticaret ilişkilerini daha da gerilimli hale getirmiştir.
İki Ülke Arasında Vergi Gerilimi
Trump döneminde alınan kararlar çerçevesinde, ABD’nin Çin dışındaki ülkelere yönelik ek vergileri 90 gün süreyle ertelendi. Ancak, yeni açıklanan yüzde 125’lik vergi kararının uygulanmasıyla birlikte, toplam gümrük vergi oranı yüzde 145’e ulaşmış oldu. Beyaz Saray, bu yeni gümrük vergisi uygulamasının, daha önce Çin’e uygulanan yüzde 20 oranındaki fentanil bağlantılı vergilerden bağımsız olduğunu bildirdi. Bu durum, iki ülke arasındaki zaten tedirgin olan ilişkileri daha da germektedir.
Pekin yönetimi ise bu duruma karşılık olarak, 12 Nisan 2025 tarihi itibarıyla ABD ürünlerine yönelik gümrük vergisi oranını yüzde 125’e çıkardığını açıkladı. Çin Ticaret Bakanlığı, bu adımın “adil olmayan uygulamalara karşı gerekli bir cevap” olarak değerlendirildiğini vurguladı. Bu tür karşılıklı misillemeler, ticaret savaşının derinleşmesine ve ekonomik etkilerin daha da belirgin hale gelmesine neden olmaktadır.
ABD’den Çin’e Yeni Yaptırım
Diğer yandan, Washington yönetimi, Umman üzerinden planlanan İran-ABD görüşmeleri öncesinde yeni bir yaptırım kararını daha duyurdu. ABD, İran’ın petrol endüstrisi ile bağlantısı olduğu gerekçesiyle, Çin merkezli Guangsha Zhoushan Energy Group şirketine yaptırım uygulayacağını açıkladı. Bu yaptırımların, İran ile ticaret yapan Çinli şirketlere yönelik artan bir endişenin parçası olduğu düşünülmektedir.
ABD Dışişleri Bakanlığı, bu şirketin İran’dan ham petrol satın alması sebebiyle yaptırım listesine alındığını açıklamıştır. Ayrıca, İran petrolünü taşıyan üç farklı gemi yönetim şirketinin de bu listeye dahil edildiği bilgisi verildi. İki şirketin iki gemisinin ise “bloke edilmiş mülk” olarak sınıflandırıldığı belirtilerek, yaptırım sürecinin ne denli katı olacağına dair sinyaller verilmiştir. Bu tür politik hamleler, her iki ülkenin de ticaret ve diplomasi alanındaki stratejilerini güçlendirerek, uluslararası ilişkilerde yeni bir soğuk savaşı işaret ediyor olabilir.
Sonuç olarak, ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşı, her iki tarafın da karşılıklı hamleleri ile daha da derinleşiyor. Ekonomik ve diplomatik bağlamda yaşanan bu gelişmeler, ilerleyen süreçte uluslararası ticaret dengelerini etkileyebilecek nitelikte. Dünya genelinde bu tür gerilimlerden etkilenmek, diğer ülkelerin de ticaret politikalarını yeniden gözden geçirmesine sebep olabilir.
Kaynak: Haber Merkezi