İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğluna destek amacıyla düzenlenen protestolarda tutuklanan gençleri cezaevinde ziyaret etti. Ziyaretin ardından Soyer, sosyal medya hesabında paylaştığı videoda gençlerin hikayelerini ve yaşam koşullarını kamuoyuna açıkladı. Bu gençlerin durumu, Türkiye’deki adalet sistemi ve bireysel hakların ihlali konusunda önemli bir meseleyi gözler önüne seriyor.
“14 kişilik koğuşlarda en az 32 kişi”
Tunç Soyer, cezaevinde ziyaret ettiği gençlerin 14 kişilik koğuşlarda, en az 32 kişiyle kalmak zorunda olduklarına dikkat çekti. Soyer şu ifadeleri kullandı:
“Dün 8 genci cezaevinde ziyaret ettim. Yaptıkları gösteri ve yürüyüş eylemleri nedeniyle tutuklandılar. Yaklaşık 300 genç son iki haftadır hapiste. Her bir gençle birebir görüşmek isterdim; ne yazık ki bunu gerçekleştiremedik. Murat Aydın ve iki genç avukat arkadaşımla ziyaret gerçekleştirdik. Her birinin ortak sorunu, 14 kişilik koğuşlarda 32, bazı sıkışık yerlerde 39 kişiyle kalmak zorunda olmaları. Ayrıca adli suçluların kaldığı koğuşlara yerleştirilmişler. İki arkadaşlarını yan yana getirmemeye de özen gösterilmiş. Hepsinin ortak talebi, birlikte kalabilecekleri koğuşa alınmalarıdır.”
“Ortak paydaları onları hapishanede buluşturdu”
Tunç Soyer, ziyaret ettiği gençlerin eğitim durumlarını ve cezaevindeki yaşamlarını detaylandırarak, hepsinin farklı geçmişlere sahip olduğunu belirtmiştir:
“Şimdi hepsini sizlere tanıtacağım. Selda, okul öncesi eğitim öğretmeni. Bayraklı Belediyesi’nde çalışırken, Bakanlık tarafından ataması yapılacağı için işten ayrılmış. Ancak geçmişte katıldığı bir protesto sebebiyle ataması durdurulmuş ve şu anda işsiz. Yağmur, en yaşlıları; 33 yaşında. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güzel Sanatlar mezunu. Eşiyle birlikte Kıbrıs Şehitleri’nde bir restoran işletiyorlar. Şu anda koğuş arkadaşlarına resim yapmayı öğretiyor. Oktay, Felsefe bölümü 3. sınıf öğrencisi. Cezaevine girmeden önce vizelere hazırlık yapıyordu fakat içeri girdikten 3 gün sonra vizelere giremediği için bu dönem boyunca dersten kalıyor. Felsefeyi seviyor ve sonunda çok iyi bir felsefeci olacağına inanıyor. Sefa, 22 yaşında kuyumculuk tasarımı öğrencisidir, ailesi Konya’da yaşıyor. Mert ise 22 yaşında Demokrasi Üniversitesi’nde eğitim görüyor, 3 yıldır İzmir’de yaşıyor ancak kendisini İzmirli hissediyor. İkisinin de yatak sorunu olduğu belirtiliyor. Oğuzhan, Yönetim Bilimleri okuyor ve Kocaeli’nden gelmiş. Yakında vizeleri var. Serdar, 27 yaşında Adanalı ve beden eğitimi mezunu. Yatak olmaması nedeniyle gece nöbet tutuyor, gündüz boşa çıkan yataklarda yatıyor. Volkan, 20 yaşında aşçılık eğitimi almış, annesine ve 3 kardeşine bakıyor. Cezaevinden çıktığında yemek yapma sözü vermiş. Bu gençlerin hepsi farklı şehirlerden gelmiş ancak ortak paydaları onları hapishanede buluşturmuş.”
“Kahramanlık onlar için sıradan bir eylem”
Ziyaretin ardından Soyer, her bir gencin ailesini arayıp tebrik ettiğini belirterek, “Hepsi memleketine ve ailesine bağlı, yüksek vicdan sahibi gençler. Hiçbiri şiddet ya da vandallık yapmamış. Kahramanlık onlar için sıradan bir eylem haline gelmiş. Hiçbiri korkmamış”