Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Mali Suçlarla Mücadele ekipleri tarafından gerçekleştirilen bir operasyonda, devre mülk sahiplerine yönelik faaliyet gösteren bir dolandırıcılık çetesi çökertildi. Bu çete, mağdurların kişisel bilgilerini yasa dışı yollarla elde ederek, yabancı uyruklu kişilerin adına çıkardıkları telefon hatları aracılığıyla iletişime geçmeye başladı. Dolandırıcılar, kendilerini gayrimenkul sektöründe faaliyet gösteren bir şirketin temsilcisi olarak tanıtarak devre mülk sahiplerini hedef aldı.
Çetenin çalışmaları kapsamında, dolandırıcılık yapılacağı belirlenen vatandaşlarla buluşmak için pazarlama stratejileri geliştirdikleri görüldü. Bu buluşmalar, genellikle lüks otel lobileri, toplantı salonları, iş merkezleri ve kiralık ofislerde gerçekleştirildi. Burada, yüksek kar vaadiyle mağdurları ikna eden çete üyeleri, onların banka bilgilerini ele geçirmek için çeşitli manipülasyonlar yaptı. Elde edilen banka bilgileri ile birlikte, mağdurların izni olmadan bankalardan çektikleri krediler, dolaylı yollarla kurdukları paravan gayrimenkul danışmanlık şirketlerinin hesaplarına aktarıldı. Tüm bu faaliyetler sonucunda çetenin toplamda yaklaşık 100 milyon TL’lik bir dolandırıcılık gerçekleştirdiği belirlendi.
17 Tutuklama
Yüksek kar vaadiyle vatandaşları kandıran bu çeteyi tespit eden Mali Suçlarla Mücadele ekipleri, önceden belirlenmiş adreslere operasyon düzenleme kararı aldı. Operasyon sırasında şüpheli şahısların ikametlerinde yapılan aramalarda, mağdurlara ait kişisel verilerin yanı sıra çok sayıda dijital materyal, 10 bin dolar nakit para ve bir miktar altın ele geçirildi. Bu kapsamda yapılan operasyonda, toplamda 25 şüpheli gözaltına alındı ve emniyete sevk edildi.
Polisteki işlemlerinin ardından, gözaltına alınan 25 kişi adli makamlara sevk edildi. Bu süreçte, şüphelilerden 17’si tutuklanırken, diğer bireyler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bu durum, dolandırıcılık çetesinin ne kadar geniş bir ağa sahip olduğunu ve gerçekleştirdikleri faaliyetlerin ciddi boyutlarını gözler önüne serdi. Olay, vatandaşların kişisel güvenliğini tehdit eden bu tür dolandırıcılık faaliyetlerine karşı alınan önlemlerin önemini bir kez daha hatırlatırken, hukukun üstünlüğünün bu tür suçlarla mücadelede ne kadar gerekli olduğunu da ortaya koymaktadır.
