Kişisel Verilerin Korunması ve Yapay Zeka Tehditleri
Kişisel Verileri Koruma Günü vesilesiyle açıklamalarda bulunan Aruc, kişisel verilerin güvenliğinin yalnızca bireyler için değil, aynı zamanda kurumlar, devletler ve küresel düzeyde tüm dünyadaki güvenlik sistemleri için önemli bir mesele haline geldiğini ifade etti. Günümüzde meydana gelen veri ihlallerinin küresel çapta ortalama maliyetinin 4,45 milyon dolar seviyelerine ulaştığını belirten Aruc, bu maliyetin yanı sıra itibar kaybı, müşteri güveninin azalma riski ve regülasyonlara yönelik alınan cezalar gibi dolaylı etkilerin de bu durumu daha da ciddileştirdiğini dile getirdi.
Aruc, Türkiye’nin de bu küresel risklerin dışında olmadığını vurgularken, yapay zeka teknolojilerinin hızlı bir şekilde yükselmesinin bu tehditleri hem farklılaştırdığını hem de derinleştirdiğini söyledi. Bu bağlamda, yapay zekanın veri güvenliği üzerine yarattığı krizin boyutlarının daha da kritik hale geldiğine dikkat çekti.
Yapay Zeka ve Veri Güvenliği
Aruc, yapay zeka sistemlerinin büyük veri kümeleri üzerinde son derece etkili işler başardığını ancak bu gücün yanlış ellerde, yanlıştır amaçlarla kullanılması durumunda veri güvenliğinin ciddi bir tehdit altına alınacağını ifade etti. Bazı büyük teknoloji şirketlerinin kullanıcı verilerini izin almadan yapay zeka modellerine aktardığını belirten Aruc, bunun mahremiyetin sistematik olarak ihlal edilmesine yol açabileceğini belirtti.
Ayrıca, Aruc, “artık mesele daha fazla veri değil, daha akıllı ve güvenli veri kullanımıdır” diyerek, hem bireylerin hem de kurumların teknoloji kullanırken etik sınırları çizmesi gerektiğinin altını çizdi. Imperum olarak, güvenliği yapay zeka ile birleştiren ancak veriyi asla taviz vermeyen çözümler geliştirmeye devam ettiklerini açıkladı.
Kişisel verileri tehdit eden saldırıların giderek daha sofistike hale geldiğinin altını çizen Aruc, bu saldırıların sadece teknik yönlerden değil, aynı zamanda psikolojik manipülasyon ve insan hatalarından da beslenerek şekillendiğini aktardı.
Kimlik Avı ve Diğer Saldırılar
Bugün en yaygın ve en dikkat çekici saldırı türlerinden birinin “kimlik avı” (phishing) ve “spear phishing” olduğunu vurgulayan Aruc, bu tür saldırıların bireyleri yanıltarak kişisel bilgilerini veya finansal verilerini ele geçirmeyi amaçladığını belirtti. Özellikle daha sofistike hale gelmiş olan spear phishing saldırılarının belirli bir kişiyi veya kurumsal çalışanı hedef alarak genelde daha inandırıcı hale gelirken, bu tür saldırıların kişisel verilerin ve şifrelerin ele geçirilmesinde önemli bir rol oynadığını ifade etti.
Veri sızıntıları ve içeriden yapılan saldırılar konusuna da değinen Aruc, son dönemde verilerin kurum içindeki çalışanlar veya iş ortakları tarafından kasıtlı ya da kasıtsız sızdırılmasının büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Bu tür saldırıların şirketlerin güvenlik protokollerinin zayıf noktalarını hedef aldığını ve sonuçlarının oldukça yıkıcı olabileceğini söyledi.
Fidye Yazılımları ve Deepfake Saldırıları
Aruc, fidye yazılımlarının özellikle büyük işletmeler için önemli bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekerek, saldırganların kurbanın verilerine erişimi engelleyerek bu verilere tekrar ulaşabilmek için fidye talep ettiklerini söyledi. Kişisel verilerin çalınması ve kullanımı dışında, verilerin şifrelenip erişilemez hale gelmesinin de büyük bir tehdit olduğunu vurguladı. Yapay zeka ve makine öğrenimi teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte deepfake saldırılarının da artış gösterdiğini ifade eden Aruc, bu tür saldırıların sahte görsel, video veya sesler üreterek kurbanları
