Ekrem İmamoğlu hakkında “Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak veya Yönetmek, Suç İşlemek Amacıyla Kurulan Örgüte Üye Olmak, İhaleye Fesat Karıştırma, İrtikap, Rüşvet, Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama ve Vergi Usul Kanunu’na Muhalefet” suçlamalarıyla sürdürülen soruşturma kapsamında yeni gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bu mali suçlamalar çerçevesinde, 14 şüphelinin daha mal varlıklarına el konulduğu bilgisi verildi. Bu durum, İmamoğlu’nun bulunduğu pozisyon ve iddialarla birlikte büyük bir tartışma yaratırken, soruşturma sürecinin de dikkatle takip edilmesi gerektiği vurgulanıyor.
El Konulan Mal Varlıkları
El konulan mal varlıklarına sahip olan kişiler arasında çeşitli isimler yer alıyor. İşte o isimler:
- Murat Kapki
- Serhat Kapki
- Murat İlbak
- Mustafa İlbak
- Ali İlbak
- Yusuf İlbak
- Vedat Şahin
- Necati Özkan
- Eyüp Subaşı
- Gülşah Subaşı
- Ahmet Köksal
- Alihan Aydın
- Alper Aydın
- Alperen Aydın
Ayrıca, el konulan şirketler listesi de dikkat çekiyor. Bu şirketler, soruşturmanın kapsamı çerçevesinde belirlenen kaynaklar arasındadır. İşte o şirketlerin isimleri:
- BVA Reklam ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş.
- SMO Reklam ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş.
- Vizyonkent Reklam Pazarlama A.Ş.
- Kentvizyon Medya İletişim Pazarlama A.Ş.
- Mecra Reklam ve Turizm Sanayi Ticaret A.Ş.
- Urbanmedia Reklam ve İletişim Hizmetleri A.Ş.
- Panoffect Medya A.Ş.
- Genç Popülist Medya Planlama Organizasyon Ticaret A.Ş.
- MSO Reklam ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş.
- Sim Medya A.Ş.
- Sev Açık Hava Reklamcılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
- Vesa Events Organizasyon Ticaret Ltd. Şti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sunduğu dilekçede, soruşturmanın ilerleyişine yönelik çeşitli tedbirler alındığını açıkladı. Özellikle banka kasalarında bulunan değerli eşyaların elden çıkarılmasını önlemek amacıyla tedbir kararı alındığı vurgulandı. Bu tedbir, mal varlıklarının korunması ve soruşturmanın seyrinin etkilenmemesi açısından oldukça önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Soruşturmanın seyrinin takip edilmesi, sadece İmamoğlu’nun değil aynı zamanda tüm İstanbul’un kamu yönetimi açısından da önemli sonuçlar doğurabilir. Bu gelişmelerin, toplumsal algılar üzerindeki etkisi ve siyasi tartışmalara nasıl yansıyacağı merakla bekleniyor.