Hamas, İsrail’in Hastane Yıkımını Eleştirdi
Hamas tarafından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze’deki Filistin-Türkiye Dostluk Hastanesi’ni tamamen yerle bir etmesi, Filistin halkına karşı gerçekleştirilen soykırım eylemlerinin bir yansıması olarak değerlendirildi. Bu durum, Hamas tarafından “sadist bir eylem” olarak nitelenirken, hastanenin yıkılmasının, ABD yönetiminin İsrail’e savaş suçu işlemekten çekinmemesi için yeşil ışık yakmasının hemen ardından gerçekleştiği belirtildi.
Açıklamada, “Uluslararası Adalet Divanı’nı, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni ve tüm yetkili mahkemeleri, bu barbarca ve utanç verici eylem ve Gazze’de Filistin halkımıza karşı işlenen ve halen devam eden diğer tanımlanmış savaş suçları nedeniyle bu haydut oluşuma (İsrail) ve onun suç liderlerine karşı yasal işlem başlatmaya çağırıyoruz” ifadesi yer aldı. Bu durum, Gazze’deki insan hakları ihlallerine karşı uluslararası toplumun harekete geçmesi için bir çağrı niteliği taşıyor.
Hastanenin Askeri Amaçla Kullanıldığı İddiası
İsrail ordusu, “Hamas’ın askeri amaçlarla kullandığı” iddiasıyla Filistin-Türkiye Dostluk Hastanesi’ni havaya uçurdu. Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki hastane, 7 Ekim 2023 sonrasında İsrail ordusu tarafından askeri bir üs olarak kullanıldığı yapılan açıklamalarla doğrulanmıştı.
İsrail ordusunun, hastanenin çevresinde ve içinde çok sayıda askeri aracı konuşlandırdığı, bu durumun da uluslararası hukuk açısından ciddi tartışmalara yol açtığı ifade edilmektedir. Sosyal medya platformlarından, İsrail askerlerinin hastane içindeki tıbbi ekipmanları tahrip ettiği görüntüler de paylaşılmış ve bu durum geniş bir tepki toplamıştır.
Filistin-Türkiye Dostluk Hastanesi’nin Özellikleri
Filistin-Türkiye Dostluk Hastanesi, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından 2011-2017 yılları arasında Gazze Şeridi’nde inşa ettirilmiştir. Hastane, toplamda 33 bin 400 metrekarelik kapalı alan üzerine inşa edilmiş olup, birbiriyle bağlantılı 8 blok, 4 ameliyathane, yoğun bakım üniteleri, laboratuvarlar ve 180 odadan oluşmaktadır. Gazze’nin en önemli sağlık kuruluşlarından biri olarak, kanser hastalarının tedavisi için hayati bir öneme sahipti.
Bu olay, Gazze’deki insani durumun ne kadar kötüleştiğini ve sağlık hizmetlerine olan ihtiyacın aciliyetini bir kez daha gözler önüne seriyor. Uluslararası kamuoyunun, yaşanan bu barbarlık karşısında ne kadar etkili olabileceği önümüzdeki günlerde daha iyi anlaşılacak. Her ne kadar hastane yıkılmış olsa da, bu durumun getireceği yasal ve diplomatik sonuçlar, belki de bu tür eylemlerin bir daha yaşanmaması adına önemli bir adım olacaktır.
