Uzayda mahsur kalan NASA astronotları Suni Williams ve Butch Wilmore’un yerini almak üzere uzaya gidecek ekibin fırlatılacağı SpaceX roketinin fırlatma rampasında teknik bir sorun meydana geldi. Bu beklenmedik sorun, uzay görevlerini olumsuz yönde etkileyerek, astronotların dönüş planlarını da alt üst etti.
SpaceX, yaşanan teknik sorun sonrası NASA’nın Kennedy Uzay Merkezi’nde yapılması planlanan fırlatmanın ertelendiğini resmen duyurdu. Fırlatma tarihi ile ilgili karar, astronotların güvenliği açısından son derece önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Uzay görevlerinin karmaşıklığı göz önüne alındığında, bu tür problemlerle karşılaşılması oldukça normal; ancak her gecikme, astronotlar için ekstra zaman anlamına geliyor.
Uzayda mahsur kalan NASA astronotları
Suni Williams ve Butch Wilmore, 5 Haziran 2024 tarihinde Boeing’in yeni Starliner kapsülü ile Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) bir haftalık test uçuşu gerçekleştirmek üzere uzaya gönderilmişti. Ancak, Starliner’da çıkan teknik bir arıza, astronotların dünyaya dönüş tarihlerini ciddi şekilde etkiledi. NASA, teknik sorunlar sonucunda kapsülün boş bir şekilde geri dönmesi talimatını vermek durumunda kaldı.
Bu gelişmeler göz önüne alındığında, Williams ve Wilmore’un görevi devralacak olan SpaceX’in yedek kapsülünün fırlatma tarihinin ertelenmesinin ardından, uzayda mahsur kalan iki astronotun geri dönüşlerinin en erken mart sonu veya nisan başında mümkün olacağı tahmin ediliyor. Bu da demektir ki, Williams ve Wilmore’un uzayda kalma süreleri toplamda yaklaşık 10 ayı bulabilir. Uzayda bu kadar uzun süre kalmak, astronotlar üzerinde fiziksel ve psikolojik birçok etki yaratabileceği için, NASA’nın bu durumu dikkatle izlediği belirtiliyor.
Uzayda kalış sürelerinin uzaması, astronotların hayatı üzerinde de etkiler yaratırken, bu durum, uzay araştırmalarının ne denli karmaşık ve öngörülemez olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Uzayda yaşanabilecek her türlü durum için hazırlıklı olmak gerekiyor; bu yüzden NASA ve SpaceX, astronotların güvenliğini en üst seviyede tutmak adına büyük bir özenle çalışmakta. SpaceX’in bu durumu hızlı bir biçimde çözmesi, hem astronotların geri dönüş zamanını hızlandıracaktır hem de gelecekteki uzay görevleri için önemli bir deneyim oluşturacaktır.
