Bakanlar, yaptıkları ortak açıklamada Arap Birliği’nin Gazze’nin yeniden inşasına yönelik planını memnuniyetle karşıladıklarını duyurdular. Bu planın, bölgedeki kriz sonrası Gazze’ye yönelik önemli bir katkı sunabileceği ifade edildi.
- Gazze Planı Arap devletlerini birleştirir mi?
- Arap Birliği Zirvesi’nde “Filistin’de barış gücü konuşlandırılması, İsrail’in Suriye’den çekilmesi” çağrısı yapıldı.
Açıklamada, Gazze’nin yeniden inşası için oluşturulan planın gerçekçi bir yol haritası sunduğu ve bu plan uygulandığında Gazze’deki Filistinlilerin kötü yaşam koşullarında sürdürülebilir bir iyileşme sağlayacağına dair değerlendirmeler yapıldı. Bu tür bir planın gerekliliği, bölgedeki toplumların daha iyi bir geleceğe sahip olabilmesi için oldukça önem arz etmekte.
Ayrıca, bu planın hem İsrail hem de Filistinliler için kabul edilebilir olduğu ve iki taraf için kalıcı bir barış sağlamaya yönelik güçlü bir siyasi ve güvenlik çerçevesine dayandığı vurgulandı. Bu durum, bölgedeki çatışmaların sona ermesi açısından umut verici bir gelişme olarak değerlendirilmekte.
Açıklamada, Arap ülkelerinin Gazze’yi yeniden inşa etmek için geliştirdiği ortak girişimin değerli bulunduğu belirtildi. Dört Avrupalı bakan, Arap, Filistin ve İsraillilerle birlikte çalışarak “güvenlik ve yönetim gibi tüm sorunları birlikte ele alma” konusundaki kararlılıklarını dile getirdiler. Bu tür bir iş birliği, sorunların çözümünde ortak bir zemin oluşturabilir.
Mısır’ın başkenti Kahire’de 4 Mart 2023 tarihinde düzenlenen Olağanüstü Arap Birliği Zirvesi’nde, ev sahibi ülke Mısır, Filistinlilerin topraklarından etmeden Gazze Şeridi’nin yeniden inşasına yönelik bir plan sunmuş ve üye ülkeler de bu planı kabul etmişlerdi. Bu zirve, bölgedeki ülkelerin bir araya gelerek Gazze’nin yeniden inşası konusundaki kararlılıklarını gösterdiği bir platform oldu.
Mısır’ın bu planının basına yansıyan detaylarına göre, Gazze’nin yeniden imarı için toplamda 53 milyar doların gerekeceği belirtilmiştir. Bu finansal ihtiyacın karşılanması, uluslararası iş birliği ve yardımlaşma gerektirecek önemli bir unsur olarak ön plana çıkmaktadır. Başta Arap ülkeleri olmak üzere, dünya genelindeki çeşitli devletlerin ve uluslararası organizasyonların bu finansmana katkıda bulunması beklenmektedir.