ABD Adalet Bakanlığı, California Üniversitesi’nde Yahudi karşıtı bir ortamın olup olmadığını belirlemek amacıyla bir soruşturma başlattı. Bu süreçte, üniversitenin 1964 Sivil Haklar Yasası’nı ihlal edip etmediği değerlendirilecek. Amerika Birleşik Devletleri’nde sivil hakların korunması, toplumsal barışın sağlanması açısından son derece önemli bir konu olarak öne çıkıyor. Dolayısıyla, bu soruşturmanın sonuçları hem üniversite camiasını hem de Yahudi haklarını koruma adına çalışan sivil toplum kuruluşlarını doğrudan etkileyecektir.
Eğer California Üniversitesi’nin Sivil Haklar Yasası’nı ihlal ettiği sonucuna varılırsa, söz konusu üniversiteye çeşitli yaptırımlar uygulanması gündeme gelecek. Bu yaptırımlar arasında, federal desteklerin kesilmesi de yer alıyor. Aynı zamanda, üniversitede gerçekleştirilen protestolar sırasında yer alan öğrenciler hapis cezası veya sınır dışı edilme riski ile karşı karşıya kalabilir. Bu durum, öğrencilerin özgürlüklerini kısıtlayabileceği gibi eğitim hayatlarını da olumsuz şekilde etkileyebilir.
ABD Adalet Bakanı Pam Bondi, konuyla ilgili yaptığı bir açıklamada, Adalet Bakanlığı’nın her zaman Yahudi Amerikalıları savunma, sivil hakları koruma ve ülkenin üniversitelerindeki kurumsal antisemitizmi ortadan kaldırma amacıyla kaynaklarını seferber edeceğini ifade etti. Bu tür bir yaklaşım, sadece Yahudi karşıtlığına değil, aynı zamanda tüm azınlık grupların haklarına yönelik bir koruma işlevi görmektedir. Bu çerçevede, adaletin sağlanması ve toplumsal barışın korunması için atılan adımlar büyük önem taşımaktadır.
Öte yandan, Trump yönetimi, üniversitelerde düzenlenen Filistin yanlısı gösterilere karşı sert bir tutum sergileyerek, bu eylemleri “antisemitik” olarak nitelendirmiştir. Ancak eleştirmenler, İsrail hükümetine karşı yapılan eleştirilerin Yahudi karşıtlığıyla aynı şey olmadığını savunarak, bu tür eylemlerin siyasi bir protesto olarak değerlendirilmesi gerektiğini dile getirmektedirler. Bu durum, Filistin meselesi etrafında tartışmaların daha da yoğunlaşmasına yol açmaktadır.
30 Ocak’ta, Başkan Trump, Filistin’e destek gösterilerine katılmanın önünü açacak bir başkanlık kararnamesine imza atmıştır. Bu kararname, antisemitizmle mücadele temasını ön plana çıkaran ve üniversitelerdeki protestoları kontrol altına almayı hedefleyen bir belge olarak tarihi bir adım olarak kaydedilmektedir. Ancak bu tür düzenlemelerin, ifade özgürlüğünü nasıl etkileyeceği konusunda tartışmalar devam etmektedir.
