1. Haberler
  2. DÜNYA
  3. Protesto Özgürlüğü Saldırı Altında: Londra’da Kriz

Protesto Özgürlüğü Saldırı Altında: Londra’da Kriz

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

18 Ocak’ta Londra’da gerçekleşen Filistin’e destek eylemi, dünya genelinde büyük yankı uyandırdı. Abdalla isimli bir aktivist, protesto sırasında yanında Holokost mağduru Kapos’un da bulunduğu bir grup insanla birlikte ifadeye çağrıldığını belirtti. Abdalla, yaptığı bu paylaşımla, protesto özgürlüğünün tehdit altında olduğunu vurgulayarak, toplumun bu konuda duyarlılığını artırması gerektiğini ifade etti. “Hepimizin protesto özgürlüğünü savunması gerekiyor” diyerek, bu özgürlüğün önemine dikkat çekti.

Abdalla, Filistin’e karşı gerçekleştirilen etnik temizliğe karşı sesini yükseltenlerin sürekli olarak sansüre uğradığını ifade etti. “Bunlar bir işe yaramayacak. Kışkırtılmalar karşısında sessiz kalma dönemi sona erdi” diyerek, adaletin yanındakilerin güçlendiğine değindi. Bu bağlamda, “No Other Land” isimli filmin Oscar kazanmasını örnek göstererek, adalet ve insanlık adına mücadele edenlerin cesaret bulacağını belirtti.

Filistin Dayanışma Kampanyası (PSC), 18 Ocak’taki izinsiz eylemi organize eden gruplardan biri olarak öne çıktı. PSC’nin yaptığı açıklamalara göre, etkinlikte “Savaşı Durdur Koalisyonu” yöneticileri Linsey German, Alex Kenny, Andrew Murray ve “Nükleer Silahsızlanma Kampanyası” Genel Sekreteri Sophie Bolt ile “Aksa’nın Dostları” Başkanı İsmail Patel’in de ifadeye çağrıldığı aktarıldı. Bu durum, o dönemde yaşanan politik baskıları ve sosyal adaletin nasıl bir tehdit haline geldiğini gözler önüne seriyor.

PSC’nin başkan yardımcısı Chris Nineham’ın 18 Ocak’ta gözaltına alındığı, eski İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn ve milletvekili John McDonnell’ın ise etkinlik sonrası ifadeye çağrıldığı hatırlatıldı. Bu tür adımların, “Soykırımcı İsrail destekçisi siyasilerin baskısıyla” atıldığı belirtilerek, geceye damgasını vuran bu duruma dikkat çekildi. Kapos’un ifadesine çağrılma sebebi ise elinde bir demet çiçek taşımış olması olarak ifade edildi.

Londra Polisi, Kamu Düzeni Yasası çerçevesinde yürütülen bir soruşturma gereği toplamda 8 kişinin ifadeye çağrıldığını duyurdu. Ayrıca, 18 Ocak’ta yapılacak olan Filistin’e destek yürüyüşü için organizasyon, aylar öncesinden duyurulmasına rağmen, polis etkinliğin gerçekleşeceği güzergahtaki bir sinagogun varlığını öne sürerek yürüyüşe izin vermeyeceklerini açıkladı. Eylemi organize eden gruplar ise bu bilgiyi yalanlayarak, geri adım atmadan aynı rotada eylem yapacaklarını dile getirdiler fakat sonuç aldıkları söylenemez.

Protestocular, yürüyüş izni reddedildiğinde, Başbakanlık önünde toplanarak belirlenen güzergahı tersten yürümek zorunda kaldılar ve BBC önüne ulaşmaya çalıştılar. Ancak, bu girişim de polis tarafından engellendi ve 70’in üzerinde eylemci gözaltına alındı. Tüm bu olaylar, Filistin’e destek mücadelesinin yalnızca kendi sınırları içinde değil, uluslararası platformda da öneminin arttığını bir kez daha gözler önüne serdi.

Protesto Özgürlüğü Saldırı Altında: Londra’da Kriz
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Agora Gündem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!